Erwin Rommel biografisi
Alman askeri, II. Dünya Savaşı ’nın en kayda değer komutanlarından biridir. II. Dünya Savaşı sırasında Alman Afrika Kolordusu komutanlığını da yapmış olan sıradışı mareşal. Kuzey Afrika’da İngiliz birliklerine karşı kazandığı başarılar sebebiyle “Çöl Tilkisi” lakabıyla anıldı.
Erwin Rommel, 15 Kasım 1891 tarihinde Heidenheim lahza der Brenz, Almanya ’da bir öğretmenin oğlu olarak doğmuştur. Tam adı Erwin Johannes Eugen Rommel ’dır. Ailesinde askerlik geleneği olmamasına karşın 1910 yılında subay adayı öğrenci olarak 124. Württemberg Piyade Alayı ’na katıldı. I. Dünya Savaşı ’nda Fransa, Romanya ve İtalya ’da teğmen rütbesiyle çarpıştı. Prusya-Alman ordusunda yükselmenin herzamanki yolu olan genelkurmay üyeliği yerine cephe subayı olarak piyade sınıfında kaldı. Wehrmacht (Alman Silahlı Kuvvetleri) ile Nazi gençlik örgütleri aralarında irtibat subaylığı yaptı.
I. Dünya Savaşı ’nda yararlıkları ile tanındı. Birinci Dünya Savaşı’nda Alman ordusunda teğmen olarak farklı alanlara yönlendirilmiş cephelerde savaşmış, savaşın arkasında Sivil hayata geçmeyi seçim etse de ailesinin orduda kalmasını istemesi sebebiyle Alman ordusunda görevini sürdürmüştür.
Erwin Rommel, 1916 yılında Lucia Maria Mollin ile evlendi. Oğlu Manfred Rommel (d. 1928- ö.2013), 1974-1996 yılları arasında Stuttgart belediye başkanlığı görevini yürütmüştür.
Almanya’da Potsdam savaş akademilerinde eğiticiliğe başladı ve 1937 yılında “İnfanterie greift an (piyade hücumu)” adlı bir kitap yazdı. Bu kitap tamamen Adolf Hitler’in dikkatini çekti. sonra Nasyonal Sosyalist Partisi ’ne girdi, kısa zamanda partinin sözcüleri arasına geçti. Adolf Hitler ’in özel koruma Birliği’nin (İssah Führer Begleit Bataillon) başına getirilmiştir. 1938’de albay oldu.
Erwin Rommel, 1939 yılında Adolf Hitler ’in muhafız alayı (LSSAH Führer-B oldu. II. Dünya Savaşı ’nın başında Polonya seferinin başarıyla sonuçlanması üstüne Adolf Hitler, onu general yaptı. Erwin Rommel, Hitler’den bir panzer Tümenine komutanlık yapmayı istedi. 15 Şubat 1940 tarihinde 7. panzer Tümeni komutan olarak atanan Erwin Rommel, bu tümenin savaş içerisindeki başarılarının ardındaki hayalet tümen (Gespenster Division) olarak adlandırılmasının sağlamıştır. Doğrusu Yıldırım savaşının iki kolay tekniği vardı, seri ve şaşırtıcı edinmek. Rommel ikisini de çok iyi yapıyordu. Alman ordusu, Rommel ve hayalet tümen Manş denizine ulaştıktan günler sonra Fransa kıyılarına gelebilmişti.
Erwin Rommel 19 Haziran 1940 tarihinde Afrika birliklerini yetiştirmek için özel bir «çöl ordusu»nun komutanı oldu. 1941yılında da Libya ’da yeni birlikleri harekete geçirdi.
Nazilerin Savaş doktrini olan Blitzkrieg Yani şimşek Savaşı taktiğini en iyi uygulayan ve bu taktiği öncüsü olan Rommel, Yıldırım taktiği adı bahşedilen savaş taktiği ile zırhlı motorize Birlikler, tanklar ve panzerlerle önce düşmanın üstüne çarçabuk gitgide artarak onları paniğe sokmuş ve peşinde onları çevreleyerek etkisiz ışık halkası getirmiştir. Şimşek taktiği Blitzkrieg Polonya ve bilhassa Fransa işgalinde, Nazilere büyükçe avantaj sağlasa da, vakit içerisinde ikmal Yollarında yaşanan sıkıntılar ve düşmanın bambaşka savaş teknikleri geliştirmesi sebebiyle işe yaramamıştır.
Erwin Rommel, Avrupa Kıtası’nda Naziler adına İngiliz ve Fransızların karşısında epeyce başarılı bir savaş çıkarmasının ardından terfi ettirilmiş ve 19 Haziran 1940 tarihinde 15. panzer Tümeninin başına getirildi. İtalyanlara yardım için Libya‘ya gönderilse de sonra Almanlar namına çöllerde büyük mücadelelere girmiş ve birincil etapta epeyce başarılı olmuştur.
Erwin Rommel ’in Kuzey Afrika ’da kazandığı başarılar onun kısa zamanda generallikten mareşalliğe yükselmesini sağladı. Rommel ’e «Çöl Tilkisi» adı takılmıştı.
Erwin Rommel’in hayret verici savaş taktiklerinden bahsedersek, tankların ve araçların arkasına çalılar bağlatıyordu. Bu sayede düşmanın üstüne ilerlerken araçlardan Kalkan yoğun toz bulutu İngilizlere koskocoman bir Alman birliğinin geldiği izlenimi veriyor ve bu sayede İngilizler, üzerlerine büyük bir Alman birliğinin geldiğini zannedip geri çekilmek zorunda kalıyorlardı. Ayrıca Erwin Rommel sayıca eksik askeri teçhizatın fazla beceriksiz olmasına karşın düşman cephanelerine ve araçlarına el koyarak savaşı devam ettirmiş ve başarılı olmuştur. Mayın dedektörlerini yanıltmak için her mayının yanında konserve kutuları gömdürmüştür. Bazen araçları tahtadan tank haline getirip, şaşırtmaca da kullanmıştır.
Yalnız, 1942 ’de, Elâlemeyn ’de Mareşal Bernard Montgomery ’nin ordusuna yenilince mevkii sarsıldı. Adolf Hitler, onu Almanya ’ya çağırttı. Mart 1943 ’te Hitler ’in emri üstüne Almanya ’ya döndü.
Müttefikler 1944 ’te Normandiya çıkarması yaptıkları sırada Rommel de Kuzey Fransa ’daki Alman ordusunun komutanıydı. Erwin Rommel 17 Temmuz 1944’te Erwin Rommel’in makam aracı Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait bir avcı uçağı Spitfire tarafından yapılan hava saldırısına uğradı ve Rommel başından ciddi yaralandı, daha iyileşmeden, 20 Temmuz 1944 tarihinde Hitler aleyhine hazırlanan bir suikaste katıldığı şüphesiyle tevkif edildi. Hitler, Rommel ’in hayatına kendi eliyle son vermesini istedi. Böylece İkinci Dünya Savaşı ’nın en ünlü kişilerinden biri zehir içerek kendini öldürmek zorunda kaldı.
20 Temmuz 1944 suikasti olarak tarihe geçen durum da, siyah orkestra grubu olarak aşina ve Hitler’in ölmesini isteyen rakip grup göre gerçekleştirilen eylemde, Kurt ini olarak bilinen askeri sığınakta Hitler ve kurmayları görüşme halindeyken Albay Claus von Stauffenbeeg göre odaya gizli gizli sokulan bir bomba patlatılmış, odanın içerisinde bulunan çok sayıda üst seviye askeri yetkili ölürken Hitler kısmet eseri Bu suikasttan kurtulmuştur. Ardından bu olaya karıştığı düşünülen 5000 kişi infaz edilmiştir.
Erwin Rommel ’in bu suikaste parmağı olduğu ile ilgili bir delil bulunmamasına karşın bir itirafçının Rommel’in de adının suikasta geçtiği ve hatta Hitler sonrası Rommel’in başa getirilmek istendiğini söylemesi üzerine Erwin Rommel suikast ile suçlanmıştır. Erwin Rommel’in Hitler’e yapılan suikaste adı karıştığı gerekçesiyle duruşma tarafından yargılanmadı. Fakat bakımlı bir üstteki seviye askeri kurul tarafından gizli gizli uyarılarak intihar etmesi istendi. Arkasından Rommel ya duruşma önünde Vatan hainliğiyle yargılanarak kurşuna dizileceği ailesinin ve kendisinin aşağılanacağı ya da bütün onurunun zedelenmesi yerine intiharı seçmesi teklifi yapılmıştır.
Erwin Rommel, 14 Ekim 1944 tarihinde Herrlingen, Blaustein, Almanya ’da 53 yaşında siyanür kapsülü içerek hayatına son verdi.
Rommel’in idam edilmek yerine intihar etmesini istenmesinin sebebi, Rommel’in ırk kadar epeyce sevilmesi ve idam edilmesinin halk kadar, Hitler’e olan inancı kaybettirebileceği endişesidir. Bu sebepten birincil etapta Rommel’in İngiliz bombardımanı sonucu öldüğü bilgisi halka yayılmıştır. Hatta Hitler Erwin Rommel ’in eşine başsağlığı Telgrafı çekmiştir. Hitler kadar Erwin Rommel’e ihtişamlı bir askeri cenaze töreni üretilmiş ve bu merasim sonunda Rommel defnedilmiştir.
Savaş ardından Rommel’in anıları Rommel Belgeleri adıyla yayımlandı. Namına ve kariyerine adanmış bir müze olan tek 3. Reich üyesi odur. 1960’ta bir Alman savaş gemisine adı verildi
Kitapları :
1937 – İnfanterie greift an (piyade hücumu)
1939 – Panzer greift an (Tank Hücumu)
Erwin Rommel’in Afrika savaşları :
Erwin Rommel, 19 Haziran 1940 tarihinde 15. panzer Tümeninin başına getirildi. 1941 başlarında yenik ve demoralize İtalyanlar’a yardımcı olmak için Libya’ya konuşlandırıldı ve Alman Afrika Kolordusu (Deutsches Afrika Korps) oluşturdu. Afrika, Rommel’in komutan olarak en büyük ününü kazandığı yer oldu.
Rommel, 1941 yılının büyük kısmını kendi organizasyonunu oluşturmak ve Tuğgeneral Richard O’Connor komutasındaki İngiliz kuvvetlerine karşısında bir dizi mağlubiyet alarak dağılmış olan İtalyan birliklerini toparlamakla geçirdi.
Aslen buradaki savunmaya destek amacıyla gönderilen Rommel kendinden birkaç kat üstün İngiliz kuvvetleri önüne katmış ve El Alamein’e değin kovalamıştır. Kendisine meşhur Çöl Tilkisi (Desert Fox) lakabı da bu yaptıklarından daha sonra takılmıştır.
Pek fazla şaşırtmaca kullanmıştır. Bunlardan bazıları; tankların ve araçların arkasına çalı çırpı bağlatarak tozu dumana katmasıdır, fakat bunu görebilen İngilizler koskocoman bir gücün kendilerine saldırdığını sanarak geri çekilmişlerdir. 88’lik topların yarısını toprağa gömdürmüş, yakında olacak olan İngilizlere acı bir sürpriz yaşatmıştır. Mayın dedektörlerini yanıltmak için her mayının yanında konserve kutuları gömdürmüştür. Bazen araçları tahtadan tank haline getirip, şaşırtmaca da kullanmıştır.
Başarılı bir saldırıyla İngiliz birlikleri Libya’nın dışına çıkarıldı ama Mısır’a eksik bir mesafede saldırı tükendi ve çok kayda değer Tobruk limanı kuşatılmış olduğu hâlde Avustralyalı general Leslie Morshead komutasındaki Müttefik kuvvetlerinin elinde kaldı. Müttefik Kuvvetler Komutanı General Archibald Wavell’in kuşatmayı zarar vermek amacıyla yaptığı iki hamle (Brevity Harekatı ve Savaş Baltası Harekatı) başarısızlıkla sonuçlandı.
Pahalıya malolan Savaş Baltası Harekatı’nın başarısızlığı sonrası Wavell’ın yerine Hindistan İngiliz Birlikleri Komutanı General Claude Auchinleck atandı. Auchinleck, Tobruk’u kurtarmak için 18 Kasım 1941 tarihinde büyük bir taarruz başlattı (Haçlı Harekatı) ve başarılı da oldu.
Crusader, Rommel için bir yenilgi olmuştur, 7 Aralık 1941 günü bütün birliklerine geri çekilme emri verecektir. Alman ve İtalyan birliklerinin Tobruk civarından çekilmekte olduklarını gören Auchinleck, başarıyı genişletmek nedeniyle bu birlikleri izlemeye karar verecektir. Birlikleri ahenkli bir biçimde çekilmekte olan Rommel, 20 Ocak 1942 tarihinde birliklerini geri çevirerek kendilerini izleyen müttefik kuvvetlerine bir karşısında taarruz düzenler. İngiliz kuvvetleri, bu umulmadık saldırı karşı Tobruk’a geri çekilerek savunma pozisyonu elde etmek zorunda kalmışlardır.
Olağan bir Yıldırım savaşı taktiği ile Rommel, 24 Mayıs 1942 günü taarruza geçerek, Gazzala’da İngiliz kuvvetlerini kanadının dışından dolanan bir çevirme harekatına girişmiştir. Bu çevirme harekatı, Bir-Hakem’deki kuvvetli birliklerini, pozisyonlarını savunamayacak duruma düşürmüştür. Bunun üzerine İngiliz birlikleri, görünen kuşatmadan kurtulabilmek için şipşak geri çekilmek zorunda kaldılar.
Rommel’in bu saldırısı sonucunda Tobruk, kuşatılmış bir vaziyette Afrika Kuvvetleriyle Darı arasındaki tek engel olarak kaldı.
Ocak 1942’de Rommel’in direktifi ile bir haber çaktırmadan, Rommel’in karargâhından İtalyan Kuzey Afrika baş komutanlığına dürüst sinsice yayıldı: ‘Rommel çekilmeye hazırlanıyor’. İtalyan komutanlar ve kurmay subayları hayretler içinde kalmıştı. 18 Ocak’ta Kahire’de duyulan bu haber hayret uyandırmakla beraber İngiliz Baş komutanı Auchinleck buna o kadar de inanmamıştı. Auchinleck ısrarla Londra’dan daha pozitif data istiyor, cümbür cemaat merakla cevabı bekliyordu. Acaba Berlin ne biliyordu? Ajanlar ufacık bir bilgiyi bile havada kapacak konumda bekliyorlardı. Cümbür Cemaat bu soruları sorarken 21 Ocak günü Rommel emrini orduya dağıttı. Düşmanı imha maksadıyla taarruza geçilecekti. 21 Ocak 1942 günü Merselbrega’daki İngiliz İleri Karakolları saat 08.30’da Alman tanklarının olanca hızıyla kendilerine doğru geldiğini görünce hayretten ağızları açık kalmıştı.
21 Haziran 1942’de hızlı, koordine ve başarılı bir kombine hücum ile Tobruk, 33.000 askerle birlikte teslim oldu. Daha önce yalnızca Singapur’un düşüşünde bu büyüklükte bir İngilz askeri birliği teslim olmuştu. Müttefikler tartışmasız bir şekilde yenilmişti ve haftalar içinde Darı’a kadar çekilmek zorunda kaldılar. Rommel’in, İngilizlerin “Çöl fareleri”, ‘Desert rats’ olarak tanıdık bu afrika ordusu karşısındaki keskin başarıları onu yaşamış bir efsane haline getirdi ve Desert Fox (çöl tilkisi) lakabını kazandı ve Afrika savaşları baştan başa bu isimle anıldı.
Rommel’in saldırısı, Kahire’ye 90 km mesafedeki El-Alameyn’de durdu. Birinci El-Alemeyn Savaşı, bazı ikmal problemleri ve müttefiklerin yapı ettiği mevziler sebebiyle Rommel’in aleyhine sonuçlandı. Müttefikler, arkalarını duvara yaslamış, destek hatlarına fazla yakın olduklarından kesintisiz ikmal yapabiliyor ve yeni birliklerle mevzilerini güçlendirebiliyorlardı. Auchinleck’in zayıf İtalyan birliklerine sürekli ve tekrarlayan saldırıları Rommel’i Alman Afrika Birliklerini (Deutsches Afrika Korps) bir cins birincil yardım ekibi gibi uygulamak zorunda bıraktı. Bu da inisiyatifi Müttefiklere verdi.
Rommel’in Alam Halfa Savaşında Müttefik hatlarını kırma girişimi Afrika’ya yeni gönderilen Tümgeneral Bernard Montgomery kadar kararlı bir şekilde püskürtüldü. Bunun nedeni bölgenin haritasını çıkarmaya çalışan Alman keşif kollarının çöl’de aslen İngilizler kadar patlatılmış bir buluş aracının içinde buldukları ve gerçek haritaların basıldığı İngiltere’de bir karargahta basılan haritaydı. Harita o kadar gerçekti ancak üstünde süratli numarası bile vardı. Fakat Rommel gerçi karamsar davrandıysa da kurmaylarının ısrarıyla buna kandı ve belki de tüm savaş her tarafında en büyük hatasını yapmış oldu. Harita öylesine ustaca yapılmıştı oysa bütün yollar Almanları İngilizlerin olduğu yöne doğru sevk ediyordu. Yolların yerinde kum tepeleri, düzlüklerin yerinde de yükseltiler mevcuttu. Haritaya kadar geçilmesi mümkün olmayan yerlerde düzgün yollar ve patikalar bulunuyordu.
Almanlar bunu ancak saldırıya başladıkları 30 Ağustos günü fark edebilmişlerdi. Bunun sonucunda kendilerini piyade tümenleri yerine tanksavar tümenlerinin, İngiliz tanklarının karşı bulan Alman panzerleri hedeflerine ulaşamamıştır. Tanklar mayınlar yüzünden fazla yavaş ilerliyor ve yoğun düşman ateşi altında kalıyordu. Rommel en sonunda 1 Eylül’de yenilgiyi kabul etti ve birincil başlangıç noktasına çekildi.
İkmal hatlarının Malta üzerinden kesintisiz baltalanması ve çölde katetmek zorunda kaldıkları uzun mesafeler nedeniyle Rommel’in El-Alameyn’i uzun zaman elinde tutması muhtemel değildi. gerçi Rommel’in kuvvetlerini geri çekilmeye baskı yapmak için İkinci El-Alameyn Muharebesi gibi büyük çaplı bir operasyon gerekti. Adolf Hitler ve Benito Mussolini‘nin tüm baskılarına karşın Rommel’in kuvvetleri Tunus’a girene değin yeniden durup savaşmadı. O zaman bile İngiliz Sekizinci Ordusuyla yok Amerikan 2nci Kolordusuyla savaştılar. Rommel, Kasarin Geçidi Savaşında Amerikan birliklerine ağır bir darbe indirdi. Kendisi 1.000 asker ve 20 tank kaybederken Amerikalılara 6.000 asker, 183 tank ve 200 top gibi ağır bir kayıp verdirdi.
Rommel birliklerini Tunus’a kadar geri çekerek Hitler’in Tobruk zaferinden daha büyük zaferler elde etme hayaline darbe vurmuş olsa da, Stalingrad’da Hitler’in emirlerine uyup ordusunun yok olmasına niçin olan Friedrich Paulus’un aksine o, birliklerini kurtarmış oldu.
Rommel’in Kuzey Afrika’daki başarılarından sonradan, 1942 yılında Winston Churchill Avam Kamarasında yaptığı konuşmada şöyle demiştir: “Singapuru kaybettik, doğudaki topraklarımız elden gidiyor, fakat savaşın tüm karışıklığına rağmen şunu diyebilirim ama, en azından karşımızda (Rommel’i kast ederek) çok gözü kara ve kabiliyetli bir general var.”