Erol Akyavaş biografisi
2013 yılında Erol Akyavaş ’ın 1989 yılında yaptığı “Kabe” adlı tablosu 24 Mart 2013 tarihinde Antik A.Ş. ’nin Swissotel ’de düzenlediği müzayedede 2 milyon 900 bin TL ’ye satıldı. Eser bu fiyatıyla çağdaş Türk resminin en pahalı yapıtı oldu!
Erol Akyavaş, 1932 yılında Ankara ’da Ayşe Melek ve Hasan Tahsin Akyavaş çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Esas adı Hakkı Akyavaş ’dır. Babasının Emlak Bankası’ndaki işi nedeni ile Ankara ’da doğan Erol Akyavaş; İzmir, Samsun, Bursa ve İstanbul’da yaşadı.
Erol Akyavaş, 1950 – 1952 İstanbul Devlet Hoş Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan Üniversitesi) Mimarlık Bölümünü bitirdi. 1948 de Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesinde resim çalışmalarına başladı. Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’nde davetli sanatçı olarak fotoğraf eğitimi fark etti. 1952 – 1953’te Floransa Güzel Sanatlar Akademisi’nde yaz çalışmalarına katıldı. Paris‘te André Lhote ve Fernard Léger ile çalıştı. Cercle et Carré ve Salon des Réalités Nouvelles sergilerine katıldı. Fransa ’nın gerisinde 1954 yılında Amerika ’ya gitti.
1954 – 1960 yılları arasında ABD, Illinois, Chicago‘da yaşamış Erol Akyavaş, Illinois Institute of Technology’de Ludwig Mies van der Rohe ile mimarlık eğitimi fark etti. Mimar Eero Saarinen ile yedi yıl çalıştı.
“TheGlory of the Kings /Kralların Zaferleri -(Padişahların İhtişamı), 1959 tablosu
1959 yılında yaptığı 121,8 x 214 cm ebatlarındaki “Padişahların İhtişamı” başlıklı resmi New York Angeleski Gallery ’nin sahipleri olan Bay ve Bayan L. M. Angeleski kadar New York Modern Sanatlar Müzesi (MoMA) ’ne armağan edilerek New York Modern Sanatlar Müzesi’nde koleksiyona katıldı.
Bu resmi ile sanatçı olarak hayatına devam etmek istediğini gösteren Erol Akyavaş, mimar olan ve Dünya coğrafyası üzerinde gezen, öbür kültürleri tanımayı seçen, özellikle de kaleler ve büyük kasaba kültürü üzerinde yoğunlaşan araştırmalarını resimlerine içeren bir ressamdır.
1960 – 1962 yıllarında Earo Saarine ile tasarım çalışmaları yaptı. 1963 yılında askerlik görevini yapmak için Türkiye‘ye geldi. 1964 – 1965 yıllarında Göreme‘deki Kaya Otel ’in mimari çalışmalarını yaptı. 1965 – 1967 yıllarında mimar olarak çalıştı. 1968 yılında New York‘a yerleşti.
Resimlerinin yanında kolaj, zorlama, litografi ve yerleştirmeleri de bulunan Erol Akyavaş ’ın ilk dönem eserlerinde mimarlık eğitiminin etkilerini bakmak olası: Mimari mekanların tanımlama edildiği, derinlik kavramının öne çıktığı resimler… İleriki dönemlerinde daha kavramsal çalışmalara yönelen Erol Akyavaş, bilhassa geleneksel hat sanatına ve minyatürlere ilgi duymaya ve bu alanlardan çeşitli alıntılara kompozisyonlarında yer vermeye başlamış. Erol Akyavaş ’ın özellikle tasavvuf felsefesine duyduğu ilginin izleri ileri dönem serilerinde görülebiliyor.
Erol Akyavaş ’ı tanımlayan resimler owlan “Kaleler” serileri, bir mimar ve sanatkâr ve olarak plan, tasarım ve mimari notlamalarının karşılaşmasıdır. “Köln Katedrali” çeşitlemeleriyle başlayan, “Kerbela Yolu”, “Sınırların Mahali” ile yeni ve ruhani derinliklere ulaşan serilerin ortasında, New York ’ta, özel olarak bu büyük resimleri yapmak için kiraladığı loftta, tavan arasında bol ışıklı mekanda, tinsel ışıklarla aydınlanan “Irmak”, “Karşılaşmaların Sonu” ve “Rüyanın Düşüşü” adlı resimlerini yaptı.
“Karşılaşmaların Sonu” adlı ve “Rüyanın Düşüşü” adlı resimleri Akyavaş ’ı ve kalelerini temsil eden kayda değer eserlerdir.
“Fallen City” (Düşük Büyük Kasaba) 1982 tablosu
1982 tarihli “Fallen City” (Düşük Şehir Halkı)adlı yapıtıysa bu serilerin aralarında başyapıttır. Bu resim, zamanı ve tarihi belirleyen mağlubiyet veya zaferleri kalelerle simgeler.
1977 ve 1984 yıllarında Çamlıca Sanat Evin’de benzersiz zorlama çalışmaları yaptı. Daire ve Kare Grubu’na katıldı.
“Abluka”, 1982 tablosu
“Abluka” adlı tablosunda; duvarlarıyla sınırlanan kaleler, parça ve tüm, tin ve dış dünya arasındaki geçişleri simgeler. Birimler ve bileşenleri varlığın derin ve içsel anlamıyla örtüşür
“Hallac-ı Mansur” 1987 adlı tablosu. İslami akıl geleneğini tasavvufi bir yönelimle çalışmalarına aktardığı belirtilen Erol Akyavaş, “Hallac-ı Mansur” isimli eserinde, 9. yüzyılda yaşayan İranlı sufi Hallacı Mansur ’un insan-kâinat-Allah birliği fikrini bir harfle sembolize ediyor. Resimde Arapça ’daki “vav” harfi artist göre çağdaş bir şekilde uyarlanmıştır. 300×350 cm. ebatlarındaki resmi heybetli bir “vav” harfidir. Özenle bakıldığında “Kuşatma” ve “Hallac-ı Mansur”, kompozisyon tasarım olarak benzer nitelikler taşır. “Hallac-ı Mansur” resminde vav, kale duvarları ile aynı formdadır ve resmi kuşatmaktadır. Bu bağlamda resim, iç-dış, beden-deri, varlık-yoksulluk kavramlarını ve dolayısıyla da sanatçının içinde yaşadığı tasavvuf dünyasının sembollerini kullanarak yansıttığını vurgulamaktadır.
İlk yaptığı resimlerde kaligrafik yazılardan yola meydana çıkan tasarımlar gerçekleştiren Erol Akyavaş, sanatının asal gelişim sürecinde kaleler serilerine tartı verir. Oysa 1980 sonrasında “Gazali”, “Miraçname”, “Hallac-ı Mansur”, “Vav”, “lamelif” ve Kâbe ’nin de içinde olduğu İslam Dininin sembollerini bilinçli olarak çoğaltır ve hatta kompozisyonlarını bu semboller üstüne kurar.
“mirac”, 1989 tablosu
“En-el Hak” ise zaman ve mekan bileşeni varlık ve sefalet arasındaki çizgi olmakla kalmaz, Akyavaş ’ın bu eğiliminin göstergesi olur. Gördüğümüz fotoğraf doğrusu, sanatçının diğer resimleri arasından yalnızca çok açık bir sembol niteliği ile öne çıkar ve Akyavaş ’ın süre haritasından sanatına bakıştır.
Erol Akyavaş, 1956 yılında Macar kökenli bir ailenin kızı olan İlona Mosolygo ile Cleveland Ohio’da tanıştı ve evlendi. Mirgün ve Nazan Akyavaş (d. 1959) adlarında iki çocuğu vardır.
Eserleri 1955 yılından itibaren Amerika ’nın değişik müzelerinde sergilenen Akyavaş ’ın kişisel sergileri daha sonraki yıllarda arasında New York, Londra, Paris ve İstanbul gibi önemli sanat merkezlerinin de bulunduğu böylece çok kentte düzenli olarak devam etti.
Erol Akyavaş ’ın kayda değer eserleri arasında 2004 ’te Dışişleri Bakanlığı tarafından kitaplaştırılan 8 litografi baskıdan oluşan 1987 tarihli Miraçname serisi ve MoMA ’nın (New York Modern Sanatlar Müzesi) koleksiyonunda yer alan Padişahların İhtişamı ’nı sayabiliriz. Mimari eserleri aralarında ise Kapadokya ’daki acayip mimari eserlerden Kaya Otel yer alıyor. Erol Akyavaş ’ın 60 ’lı yılların ortalarında Kapadokya Oteli için yaptığı çizimler, yirmi sene sonradan Ağa Han ödülünün finalisti oldu.
Erol Akyavaş, 20 Nisan 1999 tarihinde İstanbul ’da Salacak’taki evinde 67 yaşında ölmüştür.
Erol Akyavaş ’ın eserlerini Türkiye ’de İstanbul ve Ankara, dünyada ise New York, Londra, Berlin ve Stuttgart gibi kentlerdeki kayda değer müzelerde görebilirsiniz.
Erol Akyavaş ’ın Ekim 2000 ’de İstanbul’da bir retrospektif sergisi düzenlendi. 2006’da ise sanatçının British Museum koleksiyonundaki eserleri bu müzede gerçekleştirilen Word into Art sergisinde gösterildi.
2013 yılında Erol Akyavaş ’ın 1989 yılında yaptığı “Kabe” adlı tablosu 24 Mart 2013 tarihinde Antik A.Ş. ’nin Swissotel ’de düzenlediği müzayedede 2 milyon 900 bin TL ’ye satıldı. Eser bu fiyatıyla modern Türk resminin en fiyatı yüksek yapıtı oldu!
“Kabe” 1989 tablosu
2016 yılında bir müzayedede, Erol Akyavaş’ın “Fallen City II” tablosu 1 milyon 900 bin liraya satıldı.
Erol Akyavaş ’ın diğer tablolarından rekorları :
2012 yılında sanatçının “En-el Adalet” adlı tablosu 2.780 milyon TL ’ye satıldı.
2016 yılında “Fallen City” adlı tablosu 1.9 milyon TL ’ye satıldı.
2020 yılında “Abluka” adlı tablosu 2.6 milyon TL ’ye satıldı.
2011 yılında “Vav” adlı tablosu 1,3 milyon TL ’ye satıldı.