Attila biografisi
Avrupa Hun İmparatorluğunun hükümdarıdır.
Attila, 395 yılında Hazar Denizi’nin kuzeybatısında yer alan İtil ’de doğmuştur. Babası Muncuk Han ’dır. Bleda adında abisi vardı. Attila’nın babası Muncuk, beşinci yüzyılın başlarında birlikte Hun İmparatorluğu’nu idare eden Oktar ve Rua’nın kardeşiydi. Attila, babasının ölümünün ardındaki bozkırda tek başına hayat mücadelesi verirken, amcası Rua göre bulunmuş ve koruma altına alınmıştır. 434 yılında hükümdar amcası Rua’nın ölümünden sonra abisi Bleda ile Hunların iki taraflı hükümdarları seçildi. 445 ’te abisi Bleda bir süikast sonucu ölünce Attila Hun İmparatorluğu ’nun tek hükümdarı oldu.
Attila, çocukluğundan itibaren çok iyi bir eğitimden geçmiştir. Hemen Şimdi gençlik dönemlerinin başında çok iyi kılıç, kırbaç, ok ve yay kullanabiliyor, at binmede gösterdiği mahirliği ile tanınıyordu. Attila, Hunların konuştuğu, Türk dilleri ailesine mensup esas dili olan Hunca ’dan diğer dönemin gerekliliği olarak Gotların dilini de öğrendi, keza yetişkinliğinde Latince ve Grekçe de konuşmayı öğrendi.
Hunlar 370’lerde Volga Nehrini geçtiler ve Alanların topraklarına yerleştiler. Peşinde Karpatlar ile Tuna arasındaki Got Krallığına saldırdılar. Askeri birliklerinin temelini yaratıcı atlı okçuları yenilmezlik konusunda ün kazanmış, savaş alanında oldukça hareketli savaşçılardı ve Cermen kabileleri onlara karşısında koyamıyordu.
Kendisinden önce Asya ’dan batıya göç eden kabileler halindeki Hunlar Avrupa ’ya girmiş ve Got ’ları sürerek binlerce Got ’un Roma İmparatorluğu ’na sığınmasına sebep olmuştu. Lakin Hun kabileleri dağınıktı. Attila, hemen hemen bütün Hun kabilelerini birleştirdi. bu vesileyle Romalılarla kısa süreli bir uzlaşma anlaşması yaptı. Bazı Roma isyanlarının bastırılmasına, Romalıların Franklar ve Vizigotlar gibi Cermen kabilelerinden gelen tehditleri bastırmasına muavin oldu. Orta Çağ batı kaynaklarında acımasızlığı ile ün salmıştır. Avrupa’da “Tanrının Kırbacı” olarak anılmaktadır.
Buna rağmen Cermen (Alman) efsanelerinde Attila, çok büyük ve hayırsever bir hükümdardır. Bunun sebebi Attila’nın sarayında fazla sayıda Germen hükümdarının yaşayan olmasıdır.
Attila ’dan bahseden önemli destanlardan biri de Nibelungen Destanıdır. Hun-Germen savaşlarını anlatan bu destanda, Attila, Etzel ismiyle geçmektedir. Etzel, kudretli bir otoriteye sahip, uzlaşma yanlısı bir hükümdardır. Savaşçılığı ise, sadece asilere karşısında kılıç kuşanması anlatılarak göz önüne serilmiştir. Benzer destanda, Attilanın asil ruhlu bir hükümdar olduğu da belirtilir. Hatta Avrupa Hun İmparatorluğu ’na başkentlik yapan Etzelburg isminin de, bu efsanedeki hükümdar isminden, geldiği bilinmektedir.
Hun hükümdarlığını çoğu Cermen kabilesini içerecek şekilde genişleten Attila, hayatı baştan başa Doğu ve Batı Roma ’ya birçok sefer düzenledi. Batı Roma İmparatorluğu ’na yürüdüğü bir seferde Papa Büyük Leo ’nun ricası üstüne harekatı durduran Atilla, “Papaya diz çöktüren lider” olarak anılır.
Fransız usta Eugene Delacroix ’nın Attila ’yı beygir sırtında belirten tablosu.
434 yılında, Hun hükümdarı amcası Rua’nın ölümü sonrasında abisi Bleda ile Hunların karşılıklı hükümdarları olarak seçildiklerinde Rua’nın diğer yeğenleri ve hatta çocukları olabilecek Mamas ve Atakam adındaki iki aile üyesinin bir takım Hun soyluları ile birlikte Konstantinopolis’e kaçmış. Attila ve Bleda Doğu Roma ’ya Hun kaçaklarının teslim edilmesi için talepte bulundu. 435 yılında Tuna Nehri yakınlarındaki Margus şehirinde Doğu Roma imparatorluk heyeti ile bir araya gelmiş ve avantajlı bir anlaşmaya varmışlardır. Doğu Romalılar, kaçakları iade etmeyi, önceki 350 Roma poundu (takriben 115 kg) altın haraçı ikiye katlamayı, pazarlarını Hun tüccarlarına açmayı ve Hunlar göre tutsak alınan her Romalı için sekiz Solidi fidye ödemeyi kabul etti. 440’lı yılların başlarında Hunlar, Theodosius’un taahhütlerini yerine getiremediğini ve Margo Piskoposunun Tuna nehrini geçip kuzey kıyılarındaki Hun mezarlarını tahrip edip yağmaladığını iddia ederek Bizans İmparatorluğu’na saldırdı. Tuna’yı geçerek çay üzerindeki kaleleri yerle bir ettiler.
Hunlar 443 yılında Bizans ordularını yenip yeni anlaşma yaptı. Yeni anlaşmanın koşulları öncekinden fazla daha sertti: İmparator işgal esnasında antlaşmanın şartlarına uymadığı için cinayet olarak 6.000 Roma poundu (takriben 2000 kg) altını vermeyi kabul etti; takvim haraç üç katına çıkarıldı ve 2,100 Roma poundu (takriben 700 kg) altınına yükseltildi ve her Romalı mahkum için 12 solidi fidye ödendi.
Hun birliklerinin Bizans topraklarından çekilmelerinden kısa bir vakit sonradan, 444 kışı sonu ya da 445 baharı esnasında abisi Bleda hayatını kaybetti. sonradan aşık olduğu Nakara isimli esir bir kızla evlenenen Attila’nın bir oğlu olmuştur. Nakara doğum sırasında hayatını kaybetmiştir.
445 yılında Bizans elindeki esir Hunluları iade etmeyi kabul etmeyince baştan saldırdılar. 27 Ocak 447’de olan büyük bir zelzele Konstantinopolis’de zaten büyük bir hasar vermişti. Bitmiş yenilen Bizans ’dan ödenen vergideki artışa ilave olarak, Tuna’nın güneyinde bulunan, üç yüz mil uzunluğunda ve beş jurnal yürüme mesafesindeki geniş Roma topraklarının kendilerine bırakılmasını talep etti. Sınırın bu şekilde kaydırılması, sembolik değerinin yanı sıra, Hunlara taktiksel avantaj sağlayacak ve muhtemel bir Roma saldırılarına karşısında bir tampon alan görevi görecekti. Ancak kabul edilen barışma antlaşması 447’den önceki yöresel durumu aynen korudu.
Attila 440 ’lı yılların ardına kadar, Batı Roma‘nın fiili lideri general Flavius Aetius ile yakınlığı sayesinde Batı Roma ile iyi ilişkiler içerisindeydi. Flavius Aetius zaman zaman Attila’nın amcası Rua ile işbirliği yapmış ve Attila’nın kendisine sağladığı birliklerden batıdaki savaşlarda kişisel olarak yararlanmıştı. 449 yılında Frankların arasındaki bir taht kavgasında Attila ölü Frank kralının büyük oğlunu desteklerken, Batı Roma’nın fiili lideri Flavius Aetius onun kardeşini desteklemişti.
450 yılında Batı Roma İmparatoru III. Valentinianus’un ablası Honoria, Attila’dan destek istedi. İmparator siyasi çıkarlarını cesaretlendirmek amacıyla, ablasını eski bir senatörle evlendirmeye karar vermişti. Bu evlilikten sakınmak isteyen Honoria, mühür yüzüğünü Attila’ya gönderdi. Honoria, mektubunda Attila’ya “Augustus” olarak hitap etmişti ve olasılıkla kendisine izdivaç sözü vermişti. Bunun üzerine Atilla saldırıya geçti. Önce 7 Nisan 451’de Metz şehirini ele geçirdi ve Hunlar lokal halkın tamamını katletti. Fransanın içlerine dürüst ilerleyen Atilla Katalunya Çayırlarında bir yerde general Flavius Aetius ’un ordusuyla karşı karşıya geldi.
Atilla yaptığı bütün savaşları kazanmış, sadece 20 Haziran 451’de Batı Roma İmparatorluğu ile yapılan Katalon Muharebesini kaybetmiştir.
Hükümdarlığı esnasında İmparatorluğunu dönemin Avrupasının büyük bölümünü kaplayacak şekilde genişletti. Öldüğü vakit idaresi altındaki topraklar batıda Cermanya, doğuda Ural Nehri, kuzeyde Baltık Denizi ve güneyde Karadeniz’e değin uzanıyordu. Attila, imparatorluğun başında olduğu süre diliminde Hunların yanı sıra, çoğu Cermen ve İranlı kabileye, Ostrogotlara, Bulgarlara ve Alanlara da önderlik etti.
Atilla İtalya‘dan dönüşünde Burgundlar ’ın prensesi İldiko ile tanışarak evlendi. Rivayetlere kadar evlendiği gece karısı İldiko göre zehirlenerek öldürüldü. Atilla’nın gömüldüğü yer kesin olarak bilinmemektedir. Cenazesine katılanların ve cenazeyi defneden görevlilerin mezar yerinin dar kalması için öldürüldüğü söylenir. Bazı tarihçiler, o dönem Tuna Nehri yatağının kısa bir süre için değiştirildiği ve Atilla’nın hazineleriyle birlikte nehrin altına gömüldüğünü düşünmektedir.
Attila, 453 yılında Roma İmparatorluğu ’nun bir eyaleti olan Pannonia ’da (Macaristan) 58 yaşında ölmüştür.
Attila’nın ölümünden sonra, yakın danışmanı olan Gepid Kralı Ardarik, Hun egemenliğine aleyhinde bir Cermen isyanı başlattı ve takibinde Hun İmparatorluğu Nedao Muharebesi ile beraber çöktü.