Ataol Behramoğlu biografisi
1969 yılında yayınlanan “Bir Gün Mutlaka” adlı şiir kitabı ile kuşağının öncü bir şairi olarak kabul edildi.
Ataol Behramoğlu, 13 Nisan 1942 tarihinde İstanbul’un Çatalca ilçesinde babasının askerlik görevini yaptığı sırada Azerbaycan kökenli bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Babası yüksek ziraat mühendisi Haydar Behramoğlu, annesi ise İsmet Hanım ’dır. İlkokul üçüncü sınıfa kadar Kars ’ta öğrenim gördükten sonradan ilk, orta ve lise öğrenimini babasının ziraat müdürü olarak tahsis yaptığı Çankırı ’da 1960 yılında tamamladı. İlk şiirleri, aile soyadı ile yani “Ataol Gürus” adıyla Yeni Çankırı, Yeşil Ilgaz, Çağrı gibi yerel gazete ve dergilerde yayınlandı.
1962 ’de üyesi olduğu Türkiye İşçi Partisinin (Herif) örgütlenme çalışmalarına katıldı.
1966 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Rus Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Üniversite eğitimi esnasında Yapraklar, Dost, Evrim, Ataç gibi dergilerde meydana çıkan şiirleriyle dikkat çekti. Bu dönemin şiirlerini bir araya getiren birincil şiir kitabı “Bir Ermeni General” 1965 ’te Ankara ’da Toplum Yayınevince basıldı.
Kitaplaşan ilk çevirisi Anton Çehov‘un eseri “İvanov” 1967 ’de basıldı.
Ataol Behramoğlu, 1969 yılında yayınlanan “Bir Gün Mutlaka” adlı şiir kitabı ile kuşağının öncü bir şairi olarak kabul edildi.
Gerçek şiir kimliği 1965-1971 yılları aralarında Papirüs, Şiir Sanatı, Yeni Gerçek, Yeni Dergi ve Halkın Dostları ’nda meydana çıkan şiirleriyle oluştu. Halkın Dostları ’nı İsmet Özel ’le birlikte çıkarmaya başlamışlardır. Fakat dergi 12 Mart askeri muhtırasının peşinde kapatıldı.
Siyasi nedenlerle 1970 yılında yurt dışında çıkan Ataol Behramoğlu, 1970-1972 yıllarında yaşamını Paris, Londra ’da, Sovyet Yazarlar Birliğinin davetlisi olarak 1972 ’de gittiği Moskova ’da 1972-1974 yıllarında sürdürerek dil ve edebiyat konularında çalıştı. Moskova Devlet Üniversitesinde Rus edebiyatı üzerine lisansüstü bir çalışma yaptı. 1974 yılında af yasasından yararlanarak Türkiye ’ye döndü.
Yurt açık havada bulunduğu sırada yazdığı “Seyahat, Istek, Cesaret ve Tartışma Şiirleri” adlı şiir kitabı döndüğünde İstanbul ’da yayınlandı. Ülkeye dönüşünde 1975 yılında kardeşi Nihat Behram ’la edebiyatta yeni toplumcu-gerçekçi anlayışı yansıtan “Militan”dergisini çıkardı.
Muhsin Ertuğrul yönetimindeki İstanbul Belediyesi Kent Tiyatrolarında dramaturg olarak devir yaptı. 1980 darbesi ardından dramaturgluk görevinden terketmek zorunda kaldı. 1960 ’lı ve 70 ’li yıllarda başladığı tercüme çalışmalarını sürdürerek Rus edebiyatından Mihail Lermontov, Puşkin, Maksim Gorki, Anton Çehov gibi şair ve yazarların yapıtlarını dilimize çevirdi.
1979 ’da Türkiye Yazarlar Sendikası genel sekreteri oldu. Rus asıllı Ludmila Denisenko ile evliliğinden kızı Uzlaştırma o yıl dünyaya geldi.
1976 yılında yayınlanan “Ne Yağmur… Ne Şiirler”, 1978 yılında “Kuşatmada”, 1979 yılında “Mustafa Suphi Destanı”, 1983 yılında “Dörtlükler” gibi şiir kitaplarıyla çağdaş Türk şiirinin manâlı temsilcileri arasında yer alan Behramoğlu 1982 yılında sıkıyönetimce Türkiye Barıştırma Derneğine karşısında açılan dava sebebiyle tutuklanarak on ay cezaevinde kaldı. Cezaevinde bulunduğu sırada kendisine Asya-Afrika Yazarlar Birliğinin Milletlerarası Lotus Edebiyat Büyük Ödülü verildi. 1983 ’te sekiz yıl hapse mahkum edildi. 1984 ’te ülkeden el altından ayrılarak Fransa ’ya gitti. Bir süre sonra pasaport verilmeyen ailesini de gizlice yurt dışına çıkardı.
Hayatının 1989 yılına değin süren bu döneminde 1985-1986 yıllarında Paris– Sorbonne Üniversitesi ’nde Rus edebiyatı ve karşılaştırmalı edebiyat konularında lisansüstü bir alıştırma yaptı. 1986 ’da Paris ’te sanatkâr Yüksel Aslan ile birlikte Fransızca Türk edebiyatı dergisi “Anka”yı kurdu ve yönetti. Çoğu ülkede katıldığı toplantılarda konuşmalar yaptı, şiirlerini okudu.
“Ne Yağmur Ne Şiirler” kitabının yeni basımının mahkemece toplatılması ve imhasına karar verilen Ataol Behramoğlu bir hafta göz hapsinde tutuldu; kitap sonradan temize çıkma etti. 1981 ’de “İyi Bir Vatandaş Aranıyor” başlığı altında topladığı şiirler Türkiye ’de “siyasal kabare” türünün ilk örneklerinden biri olarak çoğu kere izleyiciye sunuldu.
1989 ’a kadar sürecek bu ikinci yurt dışı döneminde, Avrupa ülkeleri ilk önce edinmek üzere çoğu ülkedeki toplantılarda şiirlerini okudu, konferanslar verdi. Türkiye ’ye dönüşünden sonra kültür danışmanlığı ve editörlük yaptı.
1995 yılında başlayan ve 1999 ’a dek iki dönem Türkiye Yazarlar Sendikası genel başkanlığı görevini üstlendi.
Şiir üstüne yazı ve denemelerini “Yaşamış Bir Şiir” ve“Şiirin Dili-Başlıca Dil” adlı kitaplarında topladı. “Lozan” adlı belgesel-müzikli oyunu 1993 ’te Devlet Tiyatrosu ’nca sahnelendi. Çocuk edebiyatı, seyahat, anı, deneme türlerinde çok sayıda yapıtı yayınlandı.
2002 ’de Türkiye PEN Yazarlar Derneği “Dünya Şiir Günü Büyük Ödülü”nü aldı.
1992 ’de İstanbul Üniversitesinde başladığı Rus Dili ve Edebiyatı öğretim üyeliğini 2003 ’te benzer üniversitede doçent, 2009 ’da Beykent Üniversitesinde profesör olarak sürdürdü.
Derhal İstanbul-Okumuş Üniversitesi öğretim kadrosundadır.
2007 ’de Rusya Federasyonunun uluslararası Puşkin Madalyası ’yla ödüllendirilen birincil Türk şairi oldu. 2008 yılında şiirlerinden oluşan geniş bir seçmeler kitabı Amerika Birleşmiş Devletlerinde yayınlandı.
“Rus Edebiyatı Yazıları”, “Rus Edebiyatında Puşkin Gerçekçiliği”, “Rus Edebiyatının Öğrettiği” adlı kitaplarının yanı sıra, 1995 ’deri günümüze “Cumhuriyet” gazetesindeki köşesinde yayınlanmakta olan makalelerini çok sayıda kitapta topladı.
Yunanca, Macarca, Sırpça, Bulgarca, Azeri Türkçesi ve İngilizcede kitap olarak yayınlanan şiirleri dünyanın ana bütün dillerine çevrilerek dergi ve seçkilerde yer aldı. 1990 ’lı yıllardan günümüze bütün ülkeyi şiirlerini okuyarak ve konferanslar vererek dolaşmakta olan Behramoğlu, meşhur müzisyenlerin beste ve yorumlarıyla da milyonlara ulaşan dizeleri, öncü şair ve kültürlü kimliğiyle modern edebiyatımızın en çok sevilen, alaka ve beğeniyle izlenen şair ve yazarları aralarında yer aldı.
Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.
Eserleri :
Şiir :
1955 – Her Şey Şiirdir
1965 – Bir Ermeni General
1969 – Bir Gün Mutlaka
1974 – Seyahat, Özlem, Yiğitlik ve Tartışma Şiirleri
1976 – Ne Yağmur… Ne Şiirler…
1978 – Kuşatmada
1979 – Mustafa Suphi Destanı
1983 – Dörtlükler
1983 – İyi Bir Yurttaş Aranıyor (Ankara Sanat Tiyatrosu kadar oyunlaştırılmıştır.)
1985 – Türkiye Üzgün Yurdum, Hoş Yurdum
1985 – Kızıma Mektuplar
1983 – Şiirler 1959-1982
1987 – Eski Nisan
1988 – Bebeklerin Ulusu Yok
1991 – Bir Gün Mutlaka-Toplu Şiirler I
1991 – Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var-Toplu Şiirler II
1992 – Kızıma Mektuplar- Toplu Şiirler III
1993 – Sevgilimsin
1999 – Aşk İki Kişiliktir
2002 – Yeni Aşka Gazel
2007 – İki Ağlama 2008 – Beyaz İpek Gibi Yağdı Kar
2008 – Okyanusla İlk Karşılaşma
2008 – Hayata Uzun Veda
Test-İnceleme :
1986 – Yaşamış Bir Şiir (eklerle yeni basım 2007)
1995 – Şiirin Dili-Anadil (eklerle yeni basım 2007)
1996 – Utanıyorum
1997 – Mekanik Gözyaşları
1997 – Nazım ’a Bir Güz Çelengi (eklerle yeni basım: Nazım Hikmet-Tabu ve Efsane(2008))
1998 – İki Alev Arasında
1999 – Kimliğim İnsan
2000 – Diğer Bir Açı
2001 – Gerçeklik Duygusunun Kaybolması
2001 – Rus Edebiyatı Yazıları
2001 – Rus Edebiyatında Puşkin Gerçekçiliği
2003 – Kendin Olmak ya da Olmamak
2004 – Yeni Ortaçağın Saldırısı
2005 – Biriciktir Aşk
2008 – Rus Edebiyatının Öğrettiği
2009 – Sivil Darbe
2010 – Benim Prens Adalarım
Anı:
2008 – Aziz Nesin ’li Fotoğraflar
Gezi :
1996 – Diğer Gökler Altında (eklerle yeni basım 2010)
2008 – Yurdu Teninde Duymak
Oyun :
1993 – Lozan
Mektup:
1995 – Genç Bir Şairden Genç Bir Şaire Mektuplar (İ.Özel’le mektupları)
1997 – Şiirin Kanadında Mektuplar (M.Demirtaş’la mektupları)
Çocuk :
– Yiğitler Yiğiti ve Uçan At Masalı (şiir-masal)
– Dünya Irk Masalları (çeviri-uyarlama)
– Düşler Kuruyorum (kitapta bölüm)
– Mihail Zoşçenko-Lastik Papuçlar (çeviri)
Antoloji :
1987 – Büyük Türk Şiiri Antolojisi (2 deri(
1997 – Dünya Şiiri Antolojisi ( 4 deri, Ataol Behramoğlu-Özdemir İnce)
1983 – Modern Bulgar Şiiri Antolojisi(Özdemir İnce-Ataol Behramoğlu, eklerle yeni basım 2008)
2008 – Modern Rus Şiiri Antolojisi(eklerle yeni basım)
2007 – Uçur Diye, Ey Aşk(Tematik Aşk Şiirleri)
Tercüme :
– Anton Çehov-Büyük Oyunlar (İvanov-Orman Cini-Vanya Dayı-Martı-Üç Kızkardeş-Vişne Bahçesi)
– Aleksandr Puşkin-Bütün Öyküler, Bütün Romanlar
– Aleksandr Puşkin-Seviyordum Sizi (şiirler)
– Aleksandr Puşkin-Erzurum Yolculuğu
– Maksim Gorki-Yaşanmış Hikâyeler
– Maksim Gorki-Bozkırda
– İvan Turgenyev-Arefe
– Mihail Lermontov-Hançer (şiirler)
– Jose Marti-Göklerde Eriyip Gitmek İsterdim (şiirler)
– E. Babayev–Nazım Hikmet
– V. Tulyakova-Nâzımla Son Söyleşimiz
– A. Fevralski-Nâzım’dan Anılar
– S. Viladimirov, D. Moldvaski-Mayakovski
– A. M. Şamsuddinov-Türkiye Ulusal Kurtuluş Savaşı Tarihi
– Fyodor Dostoyevski-Puşkin Üzerine Hitabe
DÖRTLÜKLER
Cellat uyandı yatağında bir gece
“Tanrım” dedi “Bu ne baskı bilmece :
Öldürdükçe çoğalıyor adamlar
Ben tükenmekteyim öldürdükçe…”
1974
Yıllanmış bir ağaç gibi köklü, gür
Yalan hiç yıkılmayacakmış gibi görünür
Hükmü verilmiştir ama :
Yıkılacak. Çürümüştür.
1972
Eskidenmiş sabredip murada ermek
Şeyhin kerametini bekleyerek
Böylece zamanlar yaşamaktayız ancak dostum
Erdemdir bazen, sabretmemek…
1974
Elinde ne piyon kaldı, ne vezir, ne kale
Düştü birbiri ardına atlar, filler
Lakin şah hâlâ direnmekte
Yeni taşlar bulundu çünkü : Köpekler…
1972
Burjuvalar kocaman duvarlarla
Çevirmişler avlularını
Fakat bir kiraz ağacı gördüm geçen gün
Dışarı uzatmıştı en çiçekli dalını
1972
Dilencilerin akordeonları
Bir romantizm katıyor Avrupalı’nın hayatına
Bu bana klâsik müzik dinlemesini anımsattı
Nazilerin, toplu imhalar sırasında…
1972
Dostları özlemle kucaklamayı unutma
Çocuk sevmeyi çiçek koklamayı unutma
En zorlu anındayken bile kavganın
Gökyüzüne bakmayı unutma
1972
-Nedim Tarhan’a-
Bir arkadaşımı dinledim yurdunu savunurken,
İnanç ve zorlama doluydu – sersemlemiş yüzler sarkmıştı kürsüden;
“Bizler yarının insanlarıyız” diye düşündüm,
“Onlar ise ölüdür, çoktan…”
1983
Her an bir çarpıntıyı yaşamaktayım
Her lahza çılgın bir arzu dağlıyor kalbimi
Tanrım, ben mi hayatı aşmaktayım
Yoksa yaşam mı aşmakta beni…
1972
Hayale, düşe, doğa ötesine karnım tok
Cine, periye, tanrıya, iblise karnım tok
Adam gibi yaşadım şu dünyada diyebilsem bir gün
Gerisine karnım tok
1974
Odan, kitapların duvarda resimler
Bahardır, bir kuş şarkısını söyler
Sanırsın böylece sürüp gidecek bu
Nasıl öyle sandıysa senden öncekiler
1974
Ölüm düşüncesinden
Ürküntü duymazdım ola ki
İki tarih arasına sıkışmak
Onurumu incitmeseydi…
1976
Gök sanki eriyecek mavilikten
Çimenler uyku sersemi ve sıcak
Bir bayan geçiyor
Çıplak ayaklarını kalbime basarak
1972
Durdum baktım arkandan sen sırası gelmişken
Bana bir güzelce kal bile demeden sırası gelmişken
İnsan neler duyar anladım o zaman
Can alıp başını benden sırası gelmişken
1974
Sevdiğim
Sonsuzca yitirdiğim ender çiçek
Geri kalan yılları ömrümün
Seni anımsamama yetmeyecek
1976