Arif Damar
Arif Damar

Arif Damar

Arif Damar biografisi

1940 kuşağı toplumcu şairleri arasında agresif, lakin barışcıl ve insancıl yanı ağır basan yoğun içerikli, dil ögesini, biçim kaygısını içeren, işçiliği tedbirli şiirleriyle tanındı.

Arif Damar, 23 Temmuz 1925 tarihinde Çanakkale‘nin Gelibolu ilçesi Karainebeyli köyünde doğmuştur. Beş yaşında iken babasını, 11 yaşında iken de annesini kaybetti. Köy ilkokulunda başladığı ilköğreniminin son sınıfını, bir yıl bakımını üstlenen teyzesinin yanına, Çanakkale Cumhuriyet İlkokulu ’nda 1937 yılında tamamladı. Ortaokulu Edirne ’de ve İstanbul‘daki Yenikapı Ortaokulu’nda 1941 yılında bitirdi. İstanbul Erkek Lisesi’ndeki öğrenimini iki yıl sonradan bıraktı. Şiir yazmaya orta birinci derslik öğrencisi iken başladı.

1940 yılında 15 yaşında iken Yeni İnsanlık adlı dergide “Fantastik Çocuk” adı ile ilk şiirini (Edirne’de Akşam) yayınladı. 1944 yılında Ankara‘ya taşındı, 1950 yılına değin burada yaşadı. 1945 yılına Yemin Dergisi’nde yayımladığı şiirlerle adını duyurdu. 1944-1947 yılları arasında Atatürk Orman Çiftliği‘nde memurluk yaptı.

Arif Damar, 1947 yılında askere giderek, askerliğini Kayseri ve Sivas’ta sürgün alayında yaptıktan daha sonra 1950’de İstanbul‘a taşındı. İstanbul’a geldikten sonra Mahmutpaşa’da işportacılık yaptı.

1951 Eylül’ünden 1952 Mart’ına dek Türkiye Komünist Partisi öncülüğünde çıkan Yeryüzü adlı kültür dergisinin yönetim kadrosunda oldu.

15 Kasım 1951 ’de yayımlanan “Dayanılmaz” adlı şiirinin peşinde kuytu örgüt üyesi olduğu suçlamasıyla 5 Aralık 1951 ’de tutuklandı. 2 yıl cezaevinde kaldı, delil yetersizliğinden beraat etti. Cezaevinden çıktıktan sonradan çok değişik işlerde çalıştı.

Bir müddet Arif ‘Barikat’ takma ismiyle toplumsal gerçekçi anlayışta şiirler yazdı. Bu dönem şiirlerini 1956 yılında “Günden Güne” adlı kitabında topladı. Kitap basıldıktan 5 ay daha sonra toplatıldı lakin beraat etti. 1968 yılında Türk Solu dergisinde yayınlanan “Che” başlıklı şiirinden nedeniyle hakkında yine dava açıldı fakat bu davadan da beraat etti.

1958 yılında “İstanbul Bulutu” adlı kitabıyla Yeditepe Şiir Armağanı’nı Cemal Süreya ile birlikte aldı

Sonraları İkinci Yeni şairlerinin yanında, imgeye ağırlık veren bir şair olarak belirdi. 1969 yılında Suadiye’de Yeryüzü Kitabevi’ni kurdu ve yönetti. Yayınevinde yasaklanmış yayınlama bulundurduğu gerekçesiyle 1982 yılında üç ay hapis cezasına çarptırıldı, Bozcaada tutukevi’nde yattı. Seslerin Etap Sesleri (1975) adlı kitabındaki “Vietnam” adlı eski bir şiirinin Sakarya gazetesinde yayınlanması üstüne açılan davada sivil mahkeme görevsizlik kararı verdi. Dosyanın gönderildiği Gölcük Askerî Mahkemesi ise, şairin beraatine karar verdi. (1984). 1984 yılında kitabevini kapatıp kendini tamamen yazılarına verdi. “Arif Hüsnü”, “Ece Ovalı” takma isimlerini de kullandı. En sevilen şiirlerinden biri (Savrulurken Kar) “Hallaç” tır.

İlk şiirlerinde Arif Barikat adını kullanan Arif Damar Kamu ve Tanin gazetelerinde yazdığı makalelerinde Ece Ovalı takma adını kullandı. Şiirleri ve yazıları Ant, Yeryüzü, Dost, Yelken, Yeditepe, Uyruk Sanat, Eğlence, Yazko, Papirüs, Varlık gibi dergilerde ve Millet, Tanin, Demokrat gibi gazetelerde yayınlanan şairin Büyük Gazete ve Vatan ’da yayınlanan Sarhoş Kâğıt ve Hatalı Açıklama adlı iki de uzun öyküsü bulunmaktadır.

1985 yılında Melih Cevdet Anday ile ortak imza attığı “Yağmurlu Cadde” adlı romanı yayımladı. Bu kitabı iki yazan 1959’da yazmışlar ve Murat Tek takma adıyla Çevirmen Gazetesi‘nde yazı dizisi edilmişti. En son Cumhuriyet Gazetesi’nde ‘Ayın şairi’ bölümünü hazırlıyordu.

Arif Damar, 1955 yılında öğretmen Nahit Fıratlı hanım ile evlendi, boşandı. sonra 1963 yılında ölene değin birlikte olduğu mimar Tülin Meriç ile evlendi. Nice Damar adında bir oğlu vardır.

Arif Damar, 20 Ekim 2010 tarihinde Göztepe, Kadıköy, İstanbul ’da 85 yaşında kalp yetmezliği sonucu yaşamını yitirdi.

Ödülleri :
1958 – Yeditepe Şiir Armağanı (İstanbul Bulutu) (Cemal Süreya ile birlikte)
1994 – Salihli Dionysios Şiir Ödülü
1996 – Edebiyatçılar Derneği Iftihar Ödülü
2008 – Sedat Simavi Edabiyat Ödülü (Bir Gökkuşağı İnerse Nasıl)

Eserleri :
Test:
2007 – Edebiyat Yazıları (2007)

Roman:
1985 – Yağmurlu Cadde (Melih Cevdet Anday‘la, 2001)

Hikaye:
Ayyaş Kâğıt
Hatalı Açıklama

Şiir:
1956 – Günden Güne
1958 – İstanbul Bulutu
1959 – Kedi Aklı
1962 – Saat Sekizi Geç Vurdu
1966 – Alıcı Kuş
1975 – Seslerin Bacak Sesleri
1976 – Tip Kuşu Kardeşliğin
1980 – Ölüm Değil ama
1984 – Ay Ayakta Değildi
1985 – Acı Ertelenirken
1988 – Yoksulduk Dünyayı Sevdik
1990 – Müşteri Kuşu Kardeşliğin
1995 – Eski Yağmurları Dinliyordum
2002 – Külliyen Red
2004 – Kırık Makara
2006 – Gitme Kal
2008 – Bir Gökkuşağı İnerse Nasıl

Arif Damar şiirlerinden misal :
Savrulurken Kar:
Kar savrulurken
Günler günlerdir aralıksız
Ben de savrul savruluyorum
Yetmiş yılın ötesine
İki kardeş emrindeki yanayız
Bir sac mangalın önünde

Uzatmışız ellerimizi
Arada karıştırıyoruz
Soğuk çok soğuk küllerini
Tek kıvılcım bile yok
Çekmiyoruz gerçi

Anamız ayakta
Bakıyor pencereden
Kar savrul savrulurken
Güneş açıyor birdenbire
Birden bir ses bir avaz
Esmer bir yüz
Sokaktan geçip dışarı giden

Pamuk attıran
Pamuk attıran

Anamız konuşuyor kendi kendine

Sen de aç ben de aç
Gel sevişelim hallaç

GİTME KAL
Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
“GİTME KAL” var değil dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir

Kıraç mı kıraç toprakların üzerine
Güneşler açar yağmurlar kesilince
Çırılçıplak kayada yeşerir inci ağacı
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek
Dağıtır mavisini kendi kendine
Gitme beraberlik içinde
Nasıl sevinirdik aklına getir

Hissen Yok Bu Akşamda Senin:
Hissen değil bu akşamda senin
sen öğleden beri
bu renk renk
bu çeşit çeşit söylenen şarkının
bundan böyle haricindesin.
Tankın gölgesi uzandı üzerine kadar,
nerdeyse, habersiz gün batacak.
Tamamen çekmiş göğsünden akan kanı
büyük ve mütehammil toprak.
Her şeyin ne değin şikâyetsiz
saatin hâlâ işliyor bileğinde,
onu akşamdan akşama kurardın,
natürel azıcık sonra duracak.
Bugün günlerden cumartesi,
dün yazdığın mektup,
oysa, dört gün sonra eline değecek karının.
Senin orada eskisi gibi sesin işitilecek,
sesin avuntu edecek
düşünür gibi gülecek,
özet olarak: Yaşayacaksın.
Çocuğun o akşam yazdığı cevapta
bahsedecek çiçek açtığından
bahçenizdeki ağaçların.
Güneş battı,
yıldızlar doğacak azıcık daha sonra,
derhal karnın acıkmış olacaktı.
Çantanda tayının ve konserven var,
cebinde, yemekten daha sonra içecek sigaran.
Düşman bozguna uğratıldı dost,
mısralarımda olsun uyan! ..

Seslerin Etap Sesi :
Kırlangıçlar dönecek yakında
Açılacak şerefli kapıları
Haziran sabahlarının
Ağirdan
Yer gök deniz nasıl bak
Birbirine karışacak
Çiçekler başı çekecek hey Nice
Sonra çocuklar
Balonlar uçurtmalar bulutlar ellerinde
Arkasından
Beyazlar kırmızılar kayıklar
Haydiii
Yeşilde mavilikte
Bacak sesleri var başka işiteceksin
Bizlerin etap sesinden
Toprağın var suların var ağaçların var
Günlerin gecelerin
Sözlerin biçimlerin üçgenin taban olmayan kenarı sesleri
But sesleri elele
Üçgenin Taban Olmayan Kenarı sesleri kıyamet gibi
Işığın bacak sesi
Gölgenin üçgenin taban olmayan kenarı sesi
Seslerin but sesi
Çocuğum ilk ağızda bunları belle