Antonio Canova biografisi
Barok heykel sanatından Antik Yunan üslubuna geçişi ilk deneyen İtalyan artist Antonio Canova olmuştur. Heykellerinde Antik Yunan sanatının inceliklerini yansıtmaya çalışmıştır. Özelikle nü vücutları kibarca betimleyen misket heykelleriyle tanınmıştır.
Antonio Canova, 1 Kasım 1757 tarihinde, İtalya‘nın kuzeydoğusundaki ufak bir kasaba olan Possagno ’da doğmuştur. Üç yaşında 1761 yılında babası Pietro ölünce annesi başkası ile evlendi. Antonio Canova büyükbabası Pasino Canova’nın ve büyükannesinin yanında büyümüştür. Nesiler boyu ailesi ve büyükbabası taş ustası olan Antonio Canova, eli kalem tutmaya başlar başlamaz büyükbabası tarafından çizim ilkeleri öğretilmeye başlandı. Büyükbabası hem çizim keza de mimari konusunda bilgiliydi ve bilhassa dekorasyon konusunda hoşgörü sahibiydi. Sanata fazla düşkün olan büyükbabası, Canova’yı keza soyadını ayrıca de sanatını sürdürecek bir torun olarak görüyordu.
Antonio Canova’nın birincil yılları ve gençliği çalışarak geçti. Aklında heykeltıraşlık yatıyordu ve büyükbabasının atölyesinde bu isteğini gerçekleştirebilmek için gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Dokuz yaşında Carrara mermerinden iki küçük sunak yapmıştır ve bunlar günümüze dek gelmiştir. Bu dönemin hemencecik ardından büyükbabası ile birlikte çalışmaya başlamıştır. Büyükbabasının hamileri aralarında Venedikli Falier ailesi bulunuyordu ve genç Canova bu şekilde sonra en büyük hamisi olacak olan Senatör Falier ile tanışma fırsatı bulmuştu.
Senatörün genç oğlu Giuseppe Falier ile yaşamı boyunca sürecek bir arkadaşlık başladı. Senatör Falier onu anında koruması altına aldı. Hamisi göre Canova önemli bir heykeltıraş olan Giuseppe Torretto‘nun yanına çırak olarak verildi. Bu Canova on üç yaşındayken olmuştur ve iki sene boyunca Giuseppe Torretto ile çalışmaya devam ederek kayda değer bir gelişme sağlamıştır. Venedik‘e dönen ustası burada 1774 yılında ölür ama ölmeden önce çırağından iyi bir şekilde sözettiği Falier, Canova’yı Venedik‘e gönderir. Burada Giuseppe Torretto‘nin bir yeğeni Giovanni Ferrari ile bir sene her tarafında çalışmaya devam eder.
Bundan sonradan 1775 yılında Venedik‘te kendi atölyesini kurarak kendi adına çalışmaya başladı. Yeni düşünceler arkasından koşan Antonio Canova etkilendiği Neoklasisizm akımı ile kendi yolunu çizmeye başladı.
Orpheus ve Eurydice heykeli – 1773
Hamisinden Orpheus ve Eurydice heykelini sipariş olarak alır. İlk figür Eurydice’yi alevler ve duman aralarında Hades’ten ayrılırken betimleme eder ve on altıncı yaş gününe yakın bir zamanda tamamlanmıştır. Bu çalışması evresnel olarak takdir fark etti ve ününün temelini oluşturdu. Hamisi ve arkadaşları tarafında epeyce hürmet gören bu çalışmaları sonrası Canova artık daha büyük bir kitlenin önüne çıkmaya hazırdır.
1779 yılında Venedik cumhuriyetinin tedarikçisi Pisani’den Daedalus ve Icarus heykel yapmak için sipariş aldı. Antonio Canova, 1779 ve 1780 yıllarında Roma‘da Venedik elçiliğinde atölyesindeydi. 1780 yılında eski Roma kentlerine yaptığı gezilerde Antik Çağ ‘ın eserlerini çözümleme fırsatı buldu. Kısa bir vakit daha sonra Venedik‘e döndü, fakat 1781’de yeniden hayatının geri kalanını geçireceği Roma‘daydı.
Antonio Canova, bundan böyle zamanda birçok ödül kazandığı akademiye de devam ediyordu. Zamanının büyük bir kısmı da, sanatın sırrı olarak gördüğü vücut yapısı çalışarak geçiyordu. Eğlence yerlerine de gitgide artarak burada oyuncuların hareketlerini ve ifadelerini inceliyordu. Aldığı bir karar sonucu uzun yıllar bir desen çizmeden uyumamaya başladı. Heykel konusunda ilerlemesini sağlayacak ne varsa büyük bir arzuyla çalıştı. Kazıbilimsel çalışmalara özel bir uyarı gösterdi. Ayrıca antik hem de modern tarih ile yakından ilgilendi ve Kıta Avrupasında konuşulan dilleri öğrenmeye başladı.
Antonio Canova, 24 yaşında Roma‘ya gitti. Roma’ya gitmeden önce arkadaşları Venedik Senatosuna bir ücret bağlanması ve böylece bıkkınlık çekmeden çalışmalarına devam edebilmesi için başvuruda bulundular. Tatbik sonunda kabul edildi ve maaş bağlandı. Üç yıl boyunca üç yüz düka verilmesine karar verildi. Canova, sanatsever Venedik büyükelçisi Cavaliere Zulian’a tanışmak için bir referans mektubu aldı ve karşılandı. 28 Aralık 1780 tarihinde Roma‘ya geldiğinde hayatının yeni bir dönemi başladı. Roma‘da tanındığı birincil eseri hemen Londra‘da Victoria ve Albert Müzesi’nde bulunan 1781 yılında yaptığı Minotaur’u yenen Theseus heykeli olmuştur. Muzaffer Theseus, canavarın cansız bedeni üstüne yerleşik olarak tasvir edilmiştir. Antonio Canova, sonradan 1804-1819 yılları aralarında bu heykelin değişik versiyonunu yapmıştır.
Antonio Canova’nın bir sonraki eseri Papa XIV. Clement onuruna bir abide mezarı olmuştur. Ama başlamadan, ücret aldığı için tabi olduğunu düşündüğü Venedik Senatosundan izin olmak istemiştir. bu nedenle bana kalırsa giderek müsade almış ve Roma‘ya dönerek Via del Babuino yakınında meşhur stüdyosunu açmıştır. İki sene her tarafında aralıksız olarak çalışarak papanın mezarı için tasarımlarını düzenledi ve modellerini yerleştirdi. Bunlar tamamlandıktan sonra iki yıl her tarafında eseri bitirmeye çalıştı ve 1787 yılında eserin açılışı yapıldı. Beş sene süren yoğun çalışmadan daha sonra bu sefer Papa XIII. Clement anısına bir diğer mezar daha yaptı ve ününü artırdı. Eserlerini bundan böyle daha hızlı yapabiliyordu. Bunların arasında 1793 yılında yaptığı Psyche Revived by Love’s Kiss heykeli de bulunur. bu heykel Louvre müzesindedir.
1795-1797 yılları aralarında birçok eser yaptı. 1798 yılında Fransa, İtalya ’yı işgal edince Antonio Canova, Viyana ’ya gitti. 1799 yılında Roma ’ya döndü. 1800 yılında Roma‘da Accademia di San Luca üyesi oldu.
Antonio Canova, Barok heykel sanatından Antik Yunan üslubuna geçişi birincil deneyen İtalyan sanatçı olmuştur. Heykellerinde Antik Yunan sanatının inceliklerini yansıtmaya çalışmıştır. “Paolina Borghese” heykelinde ceset formlarını sakin ve durgun çizgilerle vermiş, yaklaşık olarak antik tanrıça heykellerindeki saf ve doğal görüntüyü yakalamıştır.
Napolyon Bonapart tarafından iki defa Paris ’e çağrıldı. Farklı Alanlara Yönlendirilmiş eserler yapması istendi. 1802 yılında Paris ’e gitti. Lakin Napolyon, Canova ’nın 1806 yılında yaptığı 325 cm boyundaki ve kendisini çıplak olarak gösteren dev anıtından hoşlanmadı. Bu anıtta canlandırılan adam, elinde minik bir zafer heykelciği tutmaktaydı.
Paolina Borghese adlı heykel çalışması – 1808
Napolyon Bonapart‘ın kız kardeşi Paolina Borghese Bonaparte’yi anlatan bu ihtişamlı heykeli Antonio Canova 1808 yılında tamamlamıştır. Burada Paolina Venüs olarak temsil edilmiştir.
1805 yılında Papalık devletinin güzel sanatlar genel müfettişliğine getirildi. 1810 yılında Roma‘da Accademia di San Luca’nın başkanlığını yapmaya başladı. 1815 yılında Papa XIV. Puis kadar Napolyon Bonapart ’ın orduları kadar yağmalanan İtalya ’ya ait eserleri geri almak için Paris ’e gönderildi. Bu zor görevi galibiyet ile yerine getirdiği için Ischia Markisi unvanı ile ödüllendirildi.
1812’den 1816 yılına dek ünlü The Three Graces heykellerini yaptı. The Three Graces, Canova aynı zamanda bir ressamdı ancak resimleri (başlıca Possagno’daki Gipsoteca Canoviana’da) çalışmalarının küçük bir bölümünü oluşturmaktadır.
Son yıllarını doğduğu kasabada kendisi için yaptırmakta olduğu anıt-müze çalışmaları ile geçiren Antonio Canova, 13 Ekim 1822 tarihinde Venedik, İtalya ’da 65 yaşında ölmüştür. Canova, Roma‘daki Pantheon‘u taklidini yapmake için kendi tasarladığı bir tapınakta Possagno’ya gömüldü.