Alp Arslan
Alp Arslan

Alp Arslan

Alp Arslan biografisi

Büyük Selçuklu Devleti‘nin ikinci sultanı olan Türk hükümdardır.

Yüksek Dağ Arslan, 20 Ocak 1029 tarihinde doğmuştur. Belli Başlı ismi Muhammed bin Davut Çağrı olup lakabı Alp Arslandır. Dedesi Büyük Selçuklu Devleti ’nin temellerini atan Oğuz Türklerinden Selçuk Bey ’dir. Büyük Selçuklu Devletinin ilk sultanı Tuğrul Bey, amcasıdır. Selçuklu Hanedanından Çağrı Bey ’in oğludur. Alp Arslan, Küçük yaşta tahsile başladı ve zamanın alimleri tarafından en iyi şekilde yetiştirildi. Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya gelişlerini ve mücadelesini idare eden askeri komutan ve hükümdardır.

Amcası Tuğrul Bey ’in 4 Eylül 1063 tarihinde vefatı üstüne taht kavgaları başladı. Oğlu olmayan Tuğrul Bey, vasiyetinde Çağrı Bey’in oğullarından Süleyman‘ın tahta geçmesini vasiyet etmişti. Selçuklu veziri Amid ül-Mülk bu vasiyeti yerine getirdi ve Rey kentinde Süleyman’ı sultan olarak tahta çıkardı. Ama Çağrı Bey’in öbür oğlu Alp Arslan ve Arslan Yabgunun oğlu Kutalmış ile bazı dikte ve şehzadeler Süleyman’ın sultanlığını tanımadılar. Kazvin şehrinde Yüksek Dağ Arslan namına hutbe okundu. Kutalmış’ın Rey önüne gelerek şehri kuşatması üzerine, vezir Amid-ül Mal, Yüksek Dağ Arslan’dan yardım istediği gibi, hutbeyi de onun namına okuttu. Kutalmış ise, Yüksek Dağ Arslan ile yaptığı Dameğan yakınlarındaki savaşta hayatını kaybetti. Alp Arslan Rey şehrinde 27 Nisan 1064 tarihinde Selçuklu Devleti tahtına çıktı.

daha sonra vezir Amid ül-Mülk’ü azlederek, yerine Nizamülmülk‘ü vezir olarak görevlu Melikşah ve veziri Nizamülmülk ile birlikte Doğu Anadolu ve Gürcistan üstüne yaptı. Bizans‘ın elinde yer alan Kars ve Ani bölgesine dek ilerleyerek buraları ele geçirdi. Bu fethi neticesinde 1064 senesinde Abbasi Halifesi Kaim bi-Emrillah, Sultan’a “Ebu’-Feth” (Fetihlerin babası) lakabını vermiştir. Kayseri ’ye dek akınlar düzenledi. 1064 ’deri 1070 yılına kadar Bizans ile Selçuklu akıncıları aralarında çaba devam etti.

1065 yılı sonlarında Üst-yurd ve Mangışlak taraflarına bir sefer düzenledi. Bölgedeki Kıpçaklarla Türkmenleri idaresi altına aldı.

Selçuklu Sultanının gittikçe kuvvetlenmesi Bizans İmparatorluğu ’nu telaşlandırdı. İmparator Romen Diyojen ordusunu toplayıp sefere çıktı. Palu ’ya geldiğinde Malatya ’da bıraktığı ordusunun Türkler kadar perişan edildiği haberini aldı. Geri dönmeye mecburi kaldı. 1070 yılında Alparslan, Horasan ve Irak ordularının başında Azerbaycan ’a girdi, sınırdaki kaleleri fethetti. Van Gölü‘nün kuzeyinden geçerek Malazgirt önüne vardı, kale teslim oldu. Diyarbekir’den Elcezire ’ye girdi, Urfa ’yı kuşattı. Mısır ’da birbirleriyle uğraş eden Fatımi komutanları, Alparslan ’ı Darı ’ı almaya özendirme ediyorlardı. 1071 yılında Selçuklu ordusu Halep ’te toplandı.

Alp Arslan ’ın Mısır Seferine çıktığını öğrenen Bizans İmparatoru Romen Diyojen Azerbaycan ’a dek artan bir şekilde Türk kalelerini zapta ve Türkleri Anadolu ’an, Slav, Gürcü, Abaza, Ermeni ve Rumeli ’de yaşayan İslam dinini kabul etmemiş Peçenek ve Oğuz Türklerini de ordusuna kattı. 13 Mart 1071 ’de 200.000 kişilik Bizans ordusu istanbul ’dan yola çıktı. Erzurum yoluyla Malazgirt ’e ulaştı.

Yüksek Dağ Arslan, Haleb ’i teslim aldığı sırada Bizans ordusunun gelmekte olduğunu öğrendi. Darı Seferinden vazgeçip kuzeye dürüst yola çıktı. Bizans ordusunun harekatını günü gününe haber alarak, vaziyetini ona kadar ayarladı. Musul, Rakka, Urfa yoluyla Diyarbekir ve Bitlis ’e ulaştı. Ordusundan on bin şahsiyet bir şiddet ayırıp Ahlat ’a gönderdi. Bizans kuvvetleri ile ilk çarpışma Ahlat ’ta oldu. Bizanslılar bozuldu. Malazgirt ’e doğru sürekli yol alan Alparslan 24 Ağustos günü Malazgirt ’in doğusundaki Rahva Ovasına ulaştı. Ahlat ’a gönderilen kuvvetlerin geri gelmesi ile kısa bir zamanda karşısına çıkmasına hayran eden Bizans İmparatoru da, ordusunu Rahva Ovasının değişik tarafında düzene koydu. Uzlaşma tekliflerinin reddedilmesi üstüne savaş hazırlıkları başladı.

26 Ağustos 1071 tarihinde Hilal biçiminde yaydığı 50 bin karakter ordusuyla akşama dek Malazgirt meydanında dövüştü. Muharebe gecesi, Alparslan, ayırdığı bir güçlü olarak Bizanslıları, atılan ok ve naralar ile tüm gece taciz ederek halsiz bir ülkü düşürdü. Selçuklular, Bizanslı safında bulunan Türk asıllı birliklerle temas kurdu. Onların, Bizans ordugâhından ayrılarak Selçuklu ordusuna katılmalarını tedarik etti. Şaşkına dönen Bizans ordusu, hilalin içine düştü. 200.000 kişilik koca ordu perişan oldu. İmparator tutsak edildi.

Selçuklu Sultanı Alparslan, bilgin ve devlet adamlarının tavsiyesiyle, muharebeyi Cuma günü yapmayı seçim etti. 26 Ağustos Cuma günü askerlerini toplayan Alparslan, atından inip secdeye vardı; “Ya Rabbi sana tevekkül ediyor, azametin karşı yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda cihad ediyorum. Ya Rabbi niyetim halistir. Bana takviye et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!” diye dua etti. Sonradan askerlerine dönerek; “Burad alın yazısı O ’nun elindedir. Bu sebeple benimle birlikte cihad etmekte ya da benden ayrılmakta serbestsiniz” dedi. Askerler coşarak her zaman bir ağızdan; “Asla emrinden ayrılmayacağız” karşılığını verdiler. Daha Sonra tümü ağlayarak helalleştiler. Sultan, beyazlar giydi. Atının kuyruğunu bağlayıp, eline er silahı olan gürzü alıp, şöyle hitap etti: “Askerlerim! Şehit olursam, bu beyaz elbise, kefenim olsun. O vakit rûhum göklere çıkacaktır. Benden sonradan oğlum Melikşah ’ı tahta çıkarınız ve ona alt kalınız. Zaferi kazanırsak, istikbal bizimdir”. Bu nutku, hitabet sanatının ve muharebe öncesi psikolojik şartların, tüm inceliklerine sahipti. Askerler coşup, şevke geldi.

Mezhep baskısı sebebiyle Bizanslılara küskün ve kızgın bulunan Ermeni kuvvetleri de, muharebe meydanını terk etti. Bu hadiseler, Bizanslılarda manevi bozguna yol açtı. Bizans ordusunda Türklerin ok, gürz ve kılıcından kurtulanların, akşam teslim olmaya can attıkları görüldü. Cengaverliğine karşın hiçbir şey yapamayan mağrur Bizans İmparatoru Diyojen, yaralı halde tüm maiyeti ile birlikte tutsak edildi.

Sultan Alparslan savaştan sonra huzuruna getirilen imparatoru, hiç ümit etmediği şekilde affetti. Bizans imparatorunun harp tazminatı ödemesi, her sene haraç ve ihtiyac halinde Selçuklu ordusuna asker göndermesi karşılığında uzlaşma antlaşması yapıldı. Ama Diyojen, istanbul ’a geri dönerken, Bizans tahtının el değiştirmesi, antlaşmayı geçersiz kıldı. Alparslan da, Selçuklu şehzadelerini Anadolu ’yu fetihle görevlendirdi. Türkler, kısa zamanda Anadolu ’ya başat oldular.

Alp Arslan, Malazgirt zaferinden sonradan 1072 senesinde fazla sayıda atlı ile Maveraünnehr ’e doğru sefere çıktı. Türkleri bir sancak aşağı biriktirmek istiyordu. Ordunun başında Buhara ’ya yaklaştı. Amuderya nehri üstünde bulunan Hana kalesini muhasara etti. Kale komutanı, Yusuf el-Harezmi, kalenin pozitif dayanamayacağını anladı ve teslim olacağını bildirdi. Yusuf el-Harezmi, Alparslan ’ın huzuruna çıkarıldığı sırada Sultan ’a atak edip, hançer ile yaraladı. Yusuf ’u hemencecik öldürdüler. Lakin Sultan Alparslan da aldığı yaralardan kurtulamadı ve 4 gün sonradan vefat ett.

Alp Arslan, tutsak aldığı bir kale komutanı tarafından 25 kasım 1072 tarihinde 43 yaşında öldürüldü. Yerine oğlu Melikşah geçti.