Ali Sami Boyar
Ali Sami Boyar

Ali Sami Boyar

Ali Sami Boyar biografisi

Türkiye ’nin birincil pul ve kağıt paralarının üzerindeki resimlerin sahibidir.

Ali Sami Boyar, 15 Şubat 1880 tarihinde İstanbul ’da doğmuştur. Kafkasya’nın Ahıska kasabasından İstanbul ’a göç etmiş Hacı Hayrullah adında bir tüccarın torunudur. Babası, Mühendishaneyi birincil bitirenlerden Mühendis Hüseyin Hüsnü Bey ’dir. Ali Sami Boyar ’ın resme karşı ilgisi minik yaşlarda ortaya çıktı ve ortaokulda Binbaşı Cemal Bey’den fotoğraf dersi aldı. 12 yaşında iken 1892 yılında Heybeliada’da bulunan Bahriye Mektebi ’ne girdi ve bu okulda Kaymakam Şükrü Bey’den yağlı boya ve sulu badana tekniklerini öğrendi. 1901 yılında mektebin İnşaiye sınıfından teğmen rütbesiyle okuldan mezun oldu ve Bahriye İnşaiye Resimhanesi’nde görevlendirildi, bu görevi beş yıl sürdürdü.

Ali Sami Boyar, Bahriye İnşaiye Resimhanesi’nde görevli iken aynı zamanda 1902 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi‘ne kaydoldu. Bu okulda Osman Hamdi Bey, Salvatore Valeri, Ömer Adil, Joseph Warnia Zarcecki ’den dersler aldı. 1906 yılında Fatih semtindeki Rehber-i Tahsil Okulu ’nda resim öğretmenliği yaptı. 1908 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi‘nden mezun oldu. II. Meşrutiyet‘in ilanından daha sonra çoğu gazete ve dergide çizgileri yayımlandı.

Ali Sami Boyar, 1908 ’de II. Meşrutiyetin ilan edildiği günlerde Davul, Yalaka, Musavver Muhit gibi dergiler için karikatür çizdi. İlk karikatürlerinde daha fazla suluboya tekniği kullanırken, daha sonra yalın çizgiye yöneldi. Karikatürlerinde suluboya tekniği uzun vakit dominant oldu. Sonraları ise yalın bir üsluba yöneldi. Toplumsal sorunları ve siyasi olayları tüm çizgileriyle yorumladı. İttihat ve Terakki‘nin hürriyete ihanet ettiğini öne süren karikatürler çizdi. Yalaka dergisinde Ekim 1908’te çizdiği bir karikatürde Galata Köprüsü’nden sağ salim devretmek için sadaka veren bir İstanbul sakini çizerek köprünün sağlamlığı konusundaki kuşkularını dile getirdi.

1910 yılında Paris‘e gönderildi. Paris‘te l’Ecole Nationale Superieure des Beaux-Arts’ta Fernand Cormon‘un atölyesine kaydoldu. Paris ’te bulunduğu dönemde, İstanbul ’daki eski eserler müzesinde sergilemek üzere ünlü Fransız ressamların tablolarından kopyalar yaptı. İbrahim Çallı, Ruhi Arel, Feyhaman Duran, Hikmet Onat, Hüseyin Avni Lifij, Nazmi Ziya Güran, Namık İsmail, Sami Yetik ile beraber eğitimlerine devam ettiler. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı nedeniyle geri çağırıldı.

Ali Sami Boyar, İstanbul‘a döndükten sonradan 1914 yılında yüzbaşı rütbesindeyken askerlik görevinden ayrıldı. İstanbul‘da 1914 yılında kız öğrenciler için kurulan hoş sanatlar okulu İnas Sanayi-i Nefise Mektebi‘nin birincil müdürü oldu. Bu görevi bir ay sonradan Mihri Müşfik Hanım‘a devretti.

Eski eserler konusundaki uzmanlığı nedeniyle yeniden 1914 yılında Bahriye Nazırı Cemal Paşa tarafından Beşiktaş ’daki Bahriye Müzesi (Deniz Müzesi) müdürlüğüne getirildi. Paris‘te olduğu dönemde özel bir uzmanlık dalı olan mum heykel ve mulaj sanatını öğrenmişti. Müze içinde 1915 yılında manken atölyesi kurdu. Hem bir gemi atölyesi kurdu. 1917 yılında “Bahriye Müzesi Kataloğu”nu yayımladı. Buradaki görevi esnasında “Turgut Reis” tablosunu yaptı. ali-sami-boyar-turgut-reis.jpg

I. Dünya Savaşı sırasında 1917 yılında Harbiye Nezareti (şimdiki Milli Savunma Bakanlığı) Nazırı Enver Paşa‘nın emriyle Şişli‘de eski bir konakta kurulan “Şişli Atölyesi”nde (İbrahim Çallı, Ömer Adil, Ali Cemal Ben’im, Ali Sami Boyar, Cevat Bey, Feyhaman Duran, Hikmet Onat, İsmail Hakkı Bey, Mehmet Ali Laga, Mahmut Bey, Namık İsmail, Ruhi Arel, Sami Yetik, Şevket Dağ, Hüseyin Avni Lifij, Diyarbakırlı Tahsin gibi) diğer ressamlarla birlikte savaş resimleri yaptı.

1919 yılında Heybeliada Bahriye Mektebi’nde resim öğretmenliği yaptı. Hem kurucusu olduğu İnas (Kız) Sanayi-i Nefise Mektebi‘nde hocalık ve müdürlük yaptı. 1921-1922 yıllarında kısa bir süre Sanayi-i Nefise Mektebi‘nde, 1922-1923 yılları aralarında ise İstanbul‘un Fatih ilçesinde yer alan (Evkaf Müzesi) Türk ve İslam Eserleri Müzesi ’nde müdür olarak 1926 yılına değin tayin yaptı.

1922 yılında yazar Halide Edip Adıvar‘ın kız kardeşi olan İngilizce öğretmeni Belkıs Hanım’la evlendi. ali-sami-boyar-esi.jpg

1925 yılında açılan yarışmada ilk olarak cumhuriyetin ilk pulların üzerindeki fotoğraf, yazı ve süslemeleri gerçekleştirdi. 5 Aralık 1927 yılında piyasaya meydana çıkan Türkiye‘nin birincil kâğıt parası olan 1 TL ’nin üzerindeki resmin sahibi idi.

1926 yılında Bakanlar Kurulu’nun verdiği bir kararla Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkardığı birincil banknotlarla ilgili çalışmaları gerçekleştirmek için görevlendirildi. Kağıt paraların Yazı ve resimlerin hazırlanmasından sonra birincil kâğıt paraların basımını yerine getirmek üzere Londra‘ya gönderildi. Burada bir yıldan fazla kalarak çizdiği Türk paralarının basımına uygun izledi.

ali-sami-boyar-para.jpg

Cumhuriyet döneminde pulların ve kâğıt paraların ressamı olması onun iki defa İngiltere‘ye gitmesine ve 1926 yılında Londra‘da, gerisinde 1930 yılında Paris‘te bir sergi açmasına ihtimal sağlamıştır. 1931’de, iki eseri Paris salon sergisine kabul edildi.

1935 yılında atandığı Ayasofya Müzesi Müdürlüğü esnasında Ayasofya‘nın vaftiz teknesini bulması büyük akustik uyandırdı. 1944’te yaş haddinden emekli oldu. Emekli olduktan sonradan gazete ve dergilerde sanat üstüne yazılar yayımlamış, Amerikan Kolejinde resim öğretmenliği yapmıştır.

Emeklilikten sonra kendini resme vererek özgür çalışan Ali Sami Boyar, Türkiye ’de “Yedirme Kazı Fotoğraf Gravür” çeşidinin birincil yapımcısıdır. Suluboya, karakalem, pastel, tarama, yağlı badana teknikleriyle üretilmiş o kadar çok eser verdi ve eserlerinin büyük bir kısmı tarihi belgelere dayanan değerinde taşımaktadır. Ali Sami Boyar ’ın portre, peyzaj ve natürmort öncelikle olmak üzere anında her türde fotoğraf yaptığı bilinmektedir.

Cumhuriyet, Uyruk, Akşam, Süre, ikdam ve ileri gibi jurnal gazetelerde ve Şehbâl, Ti, Ayla gibi dergilerde sanatla ilgili birçok yazılar yayınladı, radyoda konuşmalar yaptı.

ali-sami-boyar-1.jpg

Ali Sami Boyar’ın yayımlanmış iki kitabı bulunmaktadır. Bahriye Müzesi Kataloğu 1917’de, Ayasofya adlı kitabı ise 1943’te yayımlanmıştır.

Ali Sami Boyar, 23 Eylül 1967 tarihinde İstanbul ’da 87 yaşında ölmüştür. Ölümünden sonradan bütün menkul ve gayrimenkul varlığı vasiyeti gereğince Darüşşafaka Vakfı ’na bağışlandı.

Ali Sami Boyar‘ın çalışmaları aralarında karakalem, suluboya, pastel, yağlıboya ile gerçekleştirilmiş yapıtlar bulunmaktadır. Boyar’ı, empresyonist araştırmalar gerçekleştirmekle birlikte, daha çok gerçekci anlayışla yapıtlar üreten bir sanatçı olarak değerlendirebiliriz. Usta, kendi sanat anlayışını aktardığı yazılarda da tamamen olağan ve akademik bir eğitimi savunmaktaydı. Boyar, bir resimde doğruluk ve tabiilik özellikle de düzen bulunmazsa, diğer bir şey aramanın gereksiz olduğuna inanırdı.

Askeri Müze, İstanbul Fotoğraf ve Heykel Müzesi, Deniz Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü gibi müzelerin yanı sıra yurt içinde ve yurt dışında özel resim koleksiyonlarında eserleri bulunmaktadır.

Kitapları :
1917 – Bahriye Müzesi Kataloğu
1943 – Ayasofya

ali-sami-boyar-arap.jpg Ali Sami Boyar “Arap” adlı tablosu