Ali Avni Çelebi biografisi
1929 yılında Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği ’nin kuruluşuna katıldı.
Ali Avni Çelebi, 1 Mart 1904 tarihinde İstanbul ’da doğmuştur. 1916 yılında Vefa Lisesi ’ne girdikten iki yıl daha sonra babasının teşvikiyle 1918 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi ’ne girdi ve hazırlık sınıfında Hikmet Onat‘ın Öğrencisi oldu. Ertesi sene İbrahim Çallı‘nın atölyesine geçerek Ahmet Zeki Kocamemi ile yakın dostluk kurdu. 1922 yılında Ahmet Akıllı Kocamemi ile Almanya ’ya gitti ve Münih‘te Hans Hoffman‘ın yanına çalıştı. Münih Güzel Sanatlar Akademisi ’nin sınavını kazanarak, Profesör Heinemarın Grober ’in yanında bir sene eğitim gördü.
Bir vakit de Berlin Akademisi ’nde çalıştıktan sonra Münih ’e dönen Ali Avni Çelebi, Hans Hoffman‘ın yanına çalışmaya devam etti.
Ali Avni Çelebi, 6 Haziran 1927 tarihinde Türkiye‘ye geri döndüğünde Konya Kız Hoca Okulu ’nda kısa bir zaman resim öğretmenliği yaptı.
Askerliğini İstanbul ’da Harp Akademisi ’nde desinatör olarak tamamlayan Ali Avni Çelebi, Türkiye ’de akademik-izlenimci kuşağa aleyhinde, reformcu akımları özendirmek amacıyla, 15 Temmuz 1929 tarihinde Refik Fazıl Epikman, Cevat Dereli, Asalet Akdik, Mahmut Cuda, Nurullah Berk, Işık Halkası Asaf, Ali Avni Çelebi, Ahmet Zeki Kocamemi, Muhittin Sebati, Ratip Aşir Acudoğlu, Fahrettin Arkunlar ’dan oluşan sanatçılarla birlikte Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği ’nin kuruluşuna katıldı.
Birlik, aza ressamlarının yapıtlarıyla birincil sergisini 15 Temmuz 1929 tarihinde Ankara, Etnografya Müzesi ’nde, ikinci sergisini, benzer sene İstanbul Türkocağı salonunda düzenledi. Ali Avni Çelebi, o yıllarda Maskeli Balo, Kırda Dinlenen Bayan, Pedikürcü, Berber gibi tablolarını yaptı.
1930 yılında bitmiş Münih ’e dışarı giden Ali Avni Çelebi, 1932 yılında döndüğünde Hoş Sanatlar Akademisi ’nde Refik Fazıl Epikman ’ın yerine akşam kurslarını yürütmekle görevlendirildi. 1932 yılında İstanbul Saray sineması girişinde ilk bireysel sergisini açtı. Bir müddet sonra Güzel Sanatlar Akademisi ’nde bir takım anlaşmazlıklar nedeni ile oradaki görevinden ayrılıp 1934 yılına dek diğer bir resmi işte devir alamayan Ali Avni Çelebi, Ahmet Akıllı Kocamemi ile birlikte kuş kafesi yaparak yaşamını sağlamaya çalıştı.
Silah Arkadaşları adlı tablosu – 1932
Kurtuluş Savaşı konulu resim yapmış olan ressamlarımızdan Ali Avni Çelebi ’nin resimlerinde desen ön plandadır, çizgisel bir inşa içinde belirli geometrik ve inşaacı tavrı benimser, fakat inşacılığı belirlenmiş bir oranda taşıyan anlatımcı, ekspresyonist, kübist öğelerle beslenen bir resimdir onun eserleri. “Silah Arkadaşları” ise adeta sanatçının inşacı harmoni anlayışı ve ekspresyonist nitelikleri birlikte değerlendirdiği bir başyapıt olarak değerlendirilebilir.
Ali Avni Çelebi, 1934 yılında kısa bir vakit İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü kadrosunda desinatörlük yaptı. 1934-1938 seneleri arası Güzel Sanatlar Akademisi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde eğitim görevlisi olarak çalıştı. 1938 yılında o zamanki Hoş Sanatlar Akademisi Resim Bölümü Başkanı olarak devir yapan Fransız sanatkâr Leopold Levy‘nin asistanlığını yaptı ve 1956 yılında Akademi ’de adını taşıyan atölyenin başına getirildi. 1967’de emekliye ayrılana değin Feyhaman Duran ’ın atölyesinde atölye hocalığı görevini sürdürdü.
Ali Avni Çelebi, 1938 yılında CHP ’nin yurt gezileri programına katılarak Malatya ve 1942 yılında Bilecik ’e gitti. 1944 ’te Müstakiller üyesi sıfatıyla katıldığı 6. Devlet Sergisi ’nde “Çam Korusu” adlı tablosu ile birincilik ödülü aldı.
1962 yılında bir aylık tahlil gezisi için Münih ’e gitti. 1966 yılında Tahran bienalinde birincilik kazandı. Ali Avni Çelebi, 1975 yılında, uzun bir aradan sonra ikinci bireysel sergisini İstanbul ’da açtı. İlk kişisel sergisini 1932 yılında açmıştır. sonra 1975 ’deri başlayarak günümüze kadar biri Ankara ’da, yedisi İstanbul ’da edinmek üzere sekiz bireysel sergi açan usta, yurt içinde ve yurt dışında çoğu karma sergiye de katılmıştır.
1981 ’de Kültür Bakanlığı ve Atatürk ’ün 100. Doğum Yılı devlet başarı ve sanat ödüllerini aldı. 1986 ’dan daha sonra ahenkli aralıklarla sergiler açtı. 1987 ‘de Mimar Sinan Üniversitesi tarafından “onursal profesörlük” ünvanı verildi.
Ali Avni Çelebi, 25 Ağustos 1993 tarihinde İstanbul 89 yaşında ölmüştür.
Ali Avni Çelebi ’nin sanat anlayışı:
Ali Avni Çelebi ’nin sanatta aradığı değerler, Müstakiller grubunun fotoğraf sanatımıza getirdiği biçim, kuruluş, inşa, hacim, atmosfer ve planla ilgili değerlerdir. İbrahim Çallı ve arkadaşlarının sözde akademik, benzeri empresyonist anlayışı, Ali Avni Çelebi ’nin kayda değer bir payı yer alan bu çıkışla yerini daha etkili eğilimlere bırakmıştır. Geniş ve dar fırça vuruşlarına, kitle ve hacim etkilerine, yeşil nüanslarının ağır bastığı temiz bir renk anlayışına dayanan Ali Avni Çelebi ’nin tabloları, bir yandan kübist ve inşacı (konstrüktif) eğilimleri, bir yandan da bu eğilimlerle uyuşan anlatımcı öğeleri akla getirir. Taşıdığı etkilere karşın, bu iki yönelişin benzersiz sayılabilecek sentezlerini ortaya koymayı başaran sanatçının dikkati, uzaktaki değil, en yakındaki nesne ve oluşumlara yöneliktir.
Gözlemi ön planda miktar; desene ve biçimsel etkilere önemli bir yer vermekle birlikte, rengi ikinci plana atmaz. Tablolarında renk, nesneleri dıştan saran bir örtü değil, nesnelerin yapısına doğal biçimde karışan vazgeçilmez bir öğedir. Doğanının yansıtılmasından fazla, yorumundan yana olan bu gerçekçi anlayış, kendisinden daha sonra gelen artist kuşaklarına yeni anlatım olanaklarının kapısını açmıştır.