Ahmet Ferit Tek biografisi
Türk Ocağı’nın kurucularından ve derneğin resmi kuruluşundan sonraki ilk genel başkanıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin birincil İçişleri Bakanı‘dır.
Ahmet Ferit Tek, 7 Mart 1878 tarihinde Bursa ’da İstanbullu bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. Babası Maliye muhasebecilerinden Mustafa Reşit Bey, büyük babası kadı Asım Efendidir. Annesi İbrahim Ağa’nın kızı Hanife Leyla hanımdır. İlk tahsilini Darü ’l-Feyz mektebi ile Gülhane Rüşdiyesi ’nde İstanbul ’da yaptıktan sonra asker elde etmek isteyen Ahmet Ferit Tek, Kuleli Askeri Lisesi‘ne girdi ve 1894 yılında mezun oldu. daha sonra Harbiye’ye devam ederek teğmen rütbesi ile 1897 yılında mezun oldu. Bilahare İttihat ve Terakki Cemiyetine üye olmaktan ötürü Trablusgarp‘a sürüldü.
Taşkışla ’da 102 jurnal bir mahkûmiyetten sonradan 8 Eylül 1897 ’de İstanbul ’dan Fizan‘a sürgün edilen öteki 77 birey ile beraber 15 Eylül 1897 tarihinde vapurla Trablusgarp‘a ulaştı. Onları Libya ’da Fizan‘a gönderecek yol parası bulunamadığından Trablusgarp‘ta bir sene hapsedildiler. İttihat ve Terakki Partisi’nin girişimleri sonucu bir 1898 yılında şehir içinde özgürlük dolaşma izni aldı. 1898 senesi Ağustosu ’nda arkadaşlarıyla birlikte affedildi ve rütbesi iade edilerek Trablusgarp Fırkası Erkan-ı Harbiye ’sine 9 Temmuz 1898 ’de memur olarak atadılar. Erkan-ı Harbiye ’de iki yıl hizmet etti ve bu zamanda özellikle otuzuncu piyade livasının muallimliği vazifesini ifa eyledi. Askeri vazifesi ile beraber siyasetle ilgilendi.
Şevket Mazhar Bey ’in Trablusgarp ’ta kurduğu İttihat ve Terakki Fırkasının yedinci şubesine tescil oldu. Burada Şevket Mazhar Bey hemen şimdi çocuk yaşında olan kızı Müfide hanımefendiyi Ahmet Ferit Beye nişanladı. daha sonra Ahmet Ferit Tek ile Yusuf Akçura ’nın yurt açık havada okuması istendi. Benzer yıl, kendisiyle birlikte sürgün edilmiş olan Yusuf Akçura ile 1900 yılında Trablusgarp kıyılarından bir kayığa binerek Tunus ’a ve oradan da Fransa‘ya Paris ’e kaçtılar. Bu iki genç 1900 yılında Fransa ’da siyasi faaliyetlerini icra ettikleri gibi Paris Siyasal Bilimle Mektebinde de (Ecole Libre des Sciences Politiques) okumuş oldular. 29 Haziran 1903 ’te okulu yedinci ve “Mansion Honorable” ile bitirerek diploma aldı.
Fransa ’da okuyan Ahmet Ferit Bey o yıllarda 1902 ’de Paris ’te düzenlenen 1. Jön Türkler kongresine katılması fırsatını da bulmuştu. Kongreye başkanlık eden Prens Sabahattin, “Biz memleketimizde ihtilal gerçekleştirmek nedeniyle yığılmış bulunuyoruz” demiştir. İnkılap yapılmasına taraftar olmayan Ahmet Ferit Bey, Prens Sabahattin Bey ’in bu düşüncesine de mukavemet göstermiştir. Çünkü O, yapılacak bir ihtilalin içeriye üstünlük getirmesinden çok zarar vereceğini düşünüyordu.
Fransa ’daki faaliyetlerini müteakip, sürgün ve kaçak olması hasebiyle Türkiye ’ye dönemeyen Ahmet Ferit Bey, 1903 ile 1908 aralarında Kazan ’da Yusuf Akçura ’yı ziyaret etti. sonra Mısır‘a yerleşti. bu arada Kahire‘de yayınlanan “Türk” Gazetesinde yazılar yazdı. 1908’de İstanbul‘a geldi.
II. Meşrutiyet ’in 1908 yılında ilanı üstüne İstanbul‘a gelen Ahmet Ferit Tek, önce Şura-yı Ümmet ’te başmakaleler yazdı, sonrada Ahmet Rıza Bey ’in teklifi ile 1909 ’da Meclisi Mebusan başkâtipliğine getirildi. II. Meşrutiyet devrinde aldığı birincil devlete ait vazife, Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fakültesi) 18. asır siyasi tarih muallimliğidir. Ahmet Ferit Tek, İttihat ve Terakki‘ye muhalefetten ve Mahmud Şevket Paşa ’nın katli mazeret edilerek İstanbul ’dan uzaklaştırılmak için 24 Haziran 1913 ’te önce Sinop ’a ve müteakip olarak 1915 ’te Bilecik ’e sürüldü. 1913-1918 arasındaki yıllarını Sinop ve Bilecik‘te geçirdi. Sürgün yıllarında en yakın arkadaşı ünlü hikâye yazarı ve edip Refik Halit Karay idi.
Sinop ve Bilecik ’te geçen sürgün yıllarında I. Dünya savaşı çıktı. Eski Erkan-ı Harb Zabiti olan Ahmet Ferit ’in orduya iltihak ricası reddedildi. Ahmet Ferit ’in “Tekin” takma adı aşağı yazdığı “Turan” adlı eseri, yıllarda kaleme alınmıştır fakat, kitap (1914–1915) ’da İstanbul ’da basıldı.
1917 yılında bir hükümet değişikliği tasarlayan Talat Paşa, Ahmet Ferit ’i Bilecik ’deri çağırıp bir siyasi parti kurmasını teklif etti. Böyle bir teşebbüste Türkiye için avantaj olmadığını düşünen Ahmet Ferit, Bilecik ’ten ne vakit ayrıldığı muhakkak olmamakla beraber, 15 Temmuz 1918 ’de, o süre istiklalini yeni elde eden Ukrayna ’nın merkezi Kiev ’e başkonsolos olarak devir edildi. Bolşeviklerin Ukrayna ’yı işgali üzerine vazifeden ayrılarak 1919 yılında İstanbul ’a döndü.
Kütahya mebusu Saffet Paşa ’nın istifası üzerine mebus seçilerek 18 Kasım 1909 ’dan itibaren meclis çalışmalarına da katıldı.
Ahmet Ferit Tek, mebusken hazırladığı birincil proje, Ziraat Bankası ’nın sermayesini artırarak muamelelerin genişletilmesini hedefleyen teklifti. Fakat bu proje reddedildi. Ferit Bey ilerleyen yıllarda meclis dışına itildi, karşı taraf cephede yer aldı. Bu zaman kapsamında arkadaşı Yusuf Akçura ilk kez edinmek üzere sair ahbaplarıyla yaptığı istişare sonucunda 1912 tarihinde “Milli Meşrutiyet Fırkasını” kurdu.
Şair Mehmet Belirlenmiş Yurdakul, Ahmet Ağaoğlu, Yusuf Akçura ve birkaç arkadaşı ile 25 Mart 1912’de Türk Ocağı‘nı kurdu. Kurucu başkan Mehmet Emin Yurdakul‘dan sonradan, yöneticilik kurulu toplantısında Ahmet Ferit Tek, Türk Ocağı Başkanlığına getirildi.
Anında akabinde topluma seslerini duyurmak için “İfham” adında bir gazete de kurup, neşretti. Partinin, genel umdesi milliyetçilik ideolojisi üstüne kuruluydu. Dağılma safhasında olan Osmanlı Devletinin rabıtasının ancak milliyetçilik ile birbirine bağlanacağını ümit ediyordu. İstanbul ’da Milliyetçi gruba katılan Ahmet Ferit, onların temsilcisi olarak Güvey Ferid Paşa ’nın ikinci kabinesinde kendine yer buldu. Lozan müzakerelerine iştirak etti. Güvey Ferid Paşa ’nın hükümetine siyaseten uyma edememesi sebebiyle bu görevinden ayrıldı.
Yaşanan gelişmeler aleyhinde abes durmak istemeyen Ahmet Ferit, Mehmet Kesin Yurdakul, Yusuf Akçura ve İsmail Hakkı Baltacıoğlu gibi dönemin önde gelen aydınlarıyla beraber “Milli Türk Fırkasını” kurdu. Bu partinin yayınlama organı olarak “İfham” gazetesini yeniden çıkardı.
15 Ocak 1920 ’de İstanbul milletvekili seçilerek TBMM ’ye katıldı ve kurulan ilk hükümette Maliye Bakanı oldu. 16 Mart 1920 ’de İstanbul ’un İngilizler tarafından işgal edilmesi sonucu oradan ayrılıp, Ankara ’nın talimatları sonucu Mudanya ’ya sevk edildi, en nihayetinde ise 30 Mayıs 1920 ’de Ankara ’ya ulaşarak Büyük Insanlar Meclisinde İstanbul Mebusu olarak vazife aldı. 16 Mayıs 1921 tarihinde istifa etti.
1921‘de Paris Büyükelçiliğine atandı. sonra 1923-1924 yıllarında Kütahya milletvekili olarak Birinci ve İkinci İnönü hükümetlerinde İçişleri Bakanı oldu. 6 Mayıs 1925 tarihinde Londra ’ya büyükelçi olarak atandı ve 1925-1932 yılları arasında burada tayin yaptı. 1932-1939 yılları aralarında Varşova Büyükelçisi oldu, nihayet 1939 yılında Tokyo Büyükelçisi olarak atandı ve bu görevde iken 1943 yılında emekliye ayrıldı.
1934 yılında soyadı kanunun bildiri edilmesi ile de “Tek” soyadını aldı. Ahmet Ferit Tek, Fransızca ve İngilizce bilmekteydi.
Ahmet Ferit Tek, Şevket Mazhar Bey ’in kızı 15 yaşındaki Müfide Ferit Tek ile 1907 yılında İskenderiye ’de evlendi. Emel Esin (d.1914-ö.1987) adında bir kızı oldu.
Ahmet Ferit Tek, 25 Kasım 1971 tarihinde İstanbul ’da 93 yaşında ölmüştür.
“Tekin” takma adiyla yazdığı “Turan” isimli dahası kitabı olan Ahmet Ferit Tek, dürüst, arkadaşça, çalışkan bir karakter idi. Geniş kültürü vardı. Meşhur tarihçilerimizden Dr. Emel Esin‘in babasıdır.
Yazılarında Türklük ve İslamiyet dayanışmasına büyük yük vermiştir. Milliyet fikri ve milliyetçilik ülküsünü gerçeklik şuuru ile ayarlamaya, her türlü siyasi düşüncenin üzerinde değişmez prensip olarak önem vermiştir.