Abdülhak Şinasi Hisar biografisi
Abdülhak Şinasi Hisar, “Boğaziçi medeniyeti” ifadesini edebiyatımıza getiren birey olmuştur.
Abdülhak Şinasi Hisar, 14 Mart 1887 tarihinde İstanbul ’da dedesinin Rumelihisarı’ndaki yalısında doğmuştur. Abdülhak Şinasi Hisar, Türkiye’de birincil edebiyat dergilerinden olan 1882-1883’te yayınlanan Define-i Evrak’ın yayıncısı, hikaye ve tenkit yazarı Mahmud Celaleddin Bey‘in oğludur. Babası; hayranlık duyduğu iki şair İbrahim Şinasi ile Abdülhak Hamit Tarhan‘ın adlarını oğluna verdi. Mürebbiyelerinden Fransızca öğrendi. Tevfik Fikret‘ten Türkçe dersleri aldı. Selim Nüzhet adında bir kardeşi vardı.
Çocukluğu, Rumelihisarı, Büyükada ve Çamlıca ’da geçen Abdülhak Şinasi Hisar, 1898 yılında Galatasaray Sultanisi ’ne (Galatasaray Lisesi) girdi. 1905 yılında Galatasaray Sultanisi’nden mezun olunca ailesine haber vermeden Paris‘e gitti. 1908 yılına değin Paris ’te École Libre des Sciences Politiques ’e devam etti. Jön Türk hareketine katıldı.
Abdülhak Şinasi Hisar, Paris ’te iken Prens Sabahattin, Dr. Nihat Reşat Belger, Ahmet Rıza Bey ve Yahya Kemal Beyatlı ile çoğu kez görüştü.
Abdülhak Şinasi Hisar, 1908 yılında II. Meşrutiyet ’in ilânından sonradan Türkiye ’ye döndü. 1909 yılında bir Fransız inşaat şirketine memur olarak girdi ve 1913 yılına dek çalıştı. 1913 yılında bir Alman firmasında çalışmaya başladı. 1924 yılında Reji İdaresi’nde çalışmaya başladı. Balkan Birliği Cemiyeti Genel Sekreterliği yaptı. 1931 yılından sonra ise Ankara ’ya yerleşerek Dışişleri Bakanlığı ’nda çalıştı. 1945‘te Milletlerarası Barışma Kongresi’ne yeralma üzere ABD‘ye gitti. 1948 yılında İstanbul ’a döndü ve Ayaspaşa ’da Boğazı gören bir apartmana yerleşti. 1954-1957 yılları arasında Türk Yurdu dergisinin genel yayın müdürlüğünü üstlendi.
Edebiyata Ateşkes yıllarında Dergâh ve Yarın dergilerindeki şiir, kitap tanıtma ve eleştiri yazılarıyla başlayan Abdülhak Şinasi Hisar, 1921 yılından itibaren İleri ve Uygarlık gazetelerindeki yazılarıyla tanındı; Cumhuriyet’ten sonradan 7Ağaç, Varlık, Hale ve Türk Yurdu dergileri ile Uyruk, Hakimiyet-i Milliye ve Dünya gazetelerinde yazdı. Cumhuriyet dönemi yazarı olmasına karşın dil ve üslup açısından Meşrutiyet kuşağına tabi kalan Abdülhak Şinasi Hisar ’ın bütün yapıtları başlıca olarak “anı”ya dayalıdır.
Romanlarında Rumelihisarı, Büyükada, Çamlıca üçgeninde zengin, gününü gün eden, sorunsuz insanların yaşamlarını yansıttı. Bu çevrelerin dışındaki yaşamı basit ve altında buldu.
Fransız edebiyatçılardan etkilendi. Kahramanlarının hepsini dengesiz, gariplikleri olan, içine kapanık, başarısız ve hayalleriyle avunan kişiler olarak kurguladı. Olaylardan fazla kahramanlarının duygu ve düşüncelerine öncelik verdi. Şiirsel bir dil ve özgün bir teknik kullandı.
Romanlarında Maurice Barrés, Anatole France ve Marcel Proust gibi yazarların edebiyat anlayışlarını benimsemiştir
1942 yılında “Fahim Bey ve Biz” adlı hikaye kitabı CHP Hikâye ve Roman Mükâfatı ’nda üçüncülük aldı, bu eseri Almancaya da çevrildi.
Hiç evlenmemiş olan Abdülhak Şinasi Hisar, 3 Mayıs 1963 tarihinde İstanbul ’da 76 yaşında beyin kanamasından ölmüştür.
Eserleri :
Roman:
1941 – Fahim Bey ve Biz
1944 – Çamlıca ’daki Eniştemiz
1952 – Ali Nizami Bey ’in Alafrangalığı ve Şeyhliği
Anı :
1942 – Boğaziçi Mehtapları
1954 – Boğaziçi Yalıları
1956 – Geçmiş Süre Köşkleri
Fıkra:
1958 – Geçmiş Zaman Fıkraları
Antoloji :
1955 – Aşk imiş her ne var alemde
Yaşam Öyküsü :
1958 – İstanbul ve Pierre Loti
1959 – Yahya Kemal’e Veda (Yahya Kemal Beyatlı)
1963 – Ahmet Haşim: Şiiri ve Hayatı
Ölümünden Sonradan Toplanan Eserleri :
Hisar’in kitaplarına girmemiş edebi makale, deneme ve tenkit yazıları Necmettin Turinay kadar üç cilt olarak bir araya getirilmiştir.
Kitaplar ve Muharrirler I – Ateşkes Dönemi Edebiyat (Mayıs 2008)
Kitaplar ve Muharrirler II – Edebiyat Üstüne Makaleler (1928-1936) (Şubat 2009)
Kitaplar ve Muharrirler III – Romana Dair Bazı Hakikatler (1943-1963) (Eylül 2009)