Abbas Kiyarüstemi biografisi
Yönetmen ve ressam. İran‘ın en başarılı yönetmenlerinden ve yeni dalga akımının en önemli temsilcilerinden biridir. Ülkesinin sinema alanındaki en büyük gururudur. Zira İran’ın aldığı birincil Cannes ödülü Kiyarüstemi’nin yönetmenliğini yaptığı Taste Of Cherry‘dir. Rejisörün dünya çapında galibiyet kazandığı Koker Üçlemesi ve öteki uzun metrajlı filmlerinde yaşamın değeri teması hakimin neyi?. Filmlerinde çocuk kahramanlar kullanan Kiyarüstemi, hikayelerini belgesel türünden anlatması ve şiirsel bir üslup benimsemesiyle ünlüdür. Kiyarüstemi, Ridley Scott, Jean Cocteau, Pier Paolo Pasolini, Derek Jarman ve Gulzar gibi öteki kayda değer isimlerle birlikte, şiir, fotoğraf ve fotoğraf gibi öteki sanatsal ifade yollarını sinemasında kullanmakta, bu da yapımlarını oldukça zenginleştirmektedir.
22 Haziran 1940 tarihinde Tahran, İran‘da dünyaya geldi. Minik yaşlardan itibaren resimle ilgilenmeye başlayan Kiyarüstemi, bu alandaki yeteneğiyle dikkat çekiyordu. 18 yaşına geldiğinde güzel sanatlar eğitimi olmak için evini terketti. Tahran Üniversitesi‘ne kaydoldu ve grafik alanında uzmanlaşmaya başladı. Öğrenim masraflarını yerine getirmek için bir yana da trafik polisi olarak çalışan yönetmen, mezuniyetinin gerisinde altmışlı yıllar baştan başa illüstratörlük yaptı. 1962 ve 1966 yılları arasında İran televizyonu için 150 reklam çalışması gerçekleştirdi. Altmışlı yılların sonuna içten ise Masoud Kimiai‘nin Gheysar‘ının da aralarında olduğu birçok filmin credit title’ıyla uğraştı ve çocuk kitapları için illüstrasyonlar yaptı.
1969 yılında Parvin Amir-Gholi‘yle dünya evine giren yönetmenin bu evlilikten 1971 yılında Ahmad, 1978‘de ise Bahman isimlerinde 2 oğlu dünyaya geldi. Bahman Kiyarüstemi 15 yaşına geldiğinde birincil yönetmenlik denemesini gerçekleştirdi ve Journey to the Land of the Traveller isimli belgesele imza attı.
Dariush Mehrjui‘nin The Cow isimli yapımıyla başlangıç alan İran yeni dalga sinemasına büyük katkıları olan Kiyarüstemi, Tahran’da çocukların ve gençlerin entelektüel gelişimlerine katkıda bulunması için oluşturulan enstitünün kurucularından da biriydi. Yönetmenin ilk filmi 1970 yılında çektiği yirmi dakikalık The Bread and Alley‘di. Onu 1972‘de Breaktime takip etti ve enstitünün film yapım bölümü süre içinde ülkenin en iyi stüdyolarından biri oldu.
80’li yılların başında Kiyarüstemi aralarında Dental Hygiene, Orderly or Disorderly ve The Chorus‘un da olduğu çoğu kısa film çekti. 1983‘te Hamshahri adlı film için kamera arkasına geçen yönetmen, sesini İran sınırları dışarıda ilk kez Where is The Friends Home isimli yapımla duyurdu. Bu film meşhur Koker Üçlemesi’nin ilk bölümü olmasından dolayı da siklet taşımaktaydı. 1992 yapımı Ve Yaşam Sürüyor Kiyarüstemi’ye profesyonel sinema yaşamının birincil ödülü olan Roberto Rossellini ödülünü kazandırdı. Gerisinde gelen 1994 tarihli Zeytin Ağaçları Altında’yla birlikteyse trilogy bitmiş oluyordu. Bu üç film de İran’daki Koker köyünde çekildiği ve aynı temalar kullanıldığı için birarada anıldı.
Kiyarüstemi, 1990 yılında, meşhur yönetmen Mohsen Makhmalbaf olduğunu söyleyerek varlıklı bir aileyi kandıran bir kişinin gerçek öyküsünden yola çıkarak sinemalaştırdığı Yakın Plan isimli filmiyle de büyük ses getirdi. Yarı-belgelere dayanan nitelikteki film Quentin Tarantino, Martin Scorsese, Werner Herzog, Jean-Luc Godard gibi meşhur yönetmenlerce övüldü ve Avrupa‘da da uzun vakit vizyonda kaldı. 1997 yılında Unesco filmlerindeki barıştırma, müsamaha ve özgürlük temalarını başarıyla kullanmasından ötürü Fellini Altın Madalya ödülünü Kiyarüstemi’ye verdi.
Yönetmen son olarak Where is my Romeo? isimli filmi hayranlarıyla buluşturmuştur. Halen, çekim aşamasında olan ve 2009‘da vizyona gireceği açıklanan Roonevesht barabar asl bağlı için kamera arkasındadır.